Hepinizin bildiği üzere Kütahya Belediyesi ve Zafer Kalkınma Ajansı koordinasyonunda 2016 yılının başından itibaren ildeki tüm ilgili kurum ve kuruluşların iş birliğinde yürütülen çalışmalar sonucunda yapılan ilk başvuruda Ağa kabul edilmeyi başaran Kütahya, bu alanda büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu başarı gerek ülkemizdeki gerekse ildeki ilgili tüm kesimlerin gösterdiği büyük özveri sonucunda gerçekleşmiştir.
Kütahya, 31 Ekim 2017 tarihinde ilân edilen UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağının yeni üyeleri arasında yer alarak “Zanaat ve Halk Sanatları (Crafts and Folk Art)” alanında “Yaratıcı Şehir” unvanını almaya hak kazanmıştır.
Hatta Yaratıcı Şehirler Ağı'na dâhil olmadan evvel Çini sanatı, zaten 2016 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirası listesine dâhil edilmişti. Kütahya için “dünyanın çini başkenti” ifadesini kullanmak yanlış olmayacaktır.
Peki, Kütahya'nın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'nda olmasının önemi nedir?
Yaratıcı Şehirler Ağına üye olmak, Kütahya'nın şehir olarak el sanatıyla, kültürüyle, müziğiyle, halkıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, eğitim kurumlarıyla, idaresiyle kısacası şehrin yaşam tarzıyla yaratıcılık üzerine kurulu bir sanat ve zanaat şehri olduğunu tescil etmektedir.
Kütahya söz konusu Ağa zanaat ve halk sanatları dalında Türkiye'den kabul edilen ilk şehir olma başarısını göstermiş ve dünyada bu alanda Ağa kabul edilen 37 şehirden biri olmuştur. Başka bir ifadeyle, Kütahya dünyadaki 37 zanaat ve halk sanatı şehrinden biri olarak tescil edilmiştir.
Bu sayede Kütahya, UNESCO tarafından yaratıcı şehir olarak kabul edilen dünyadaki 180 şehirden biri olmuştur. Gaziantep'in yanına Kütahya, İstanbul ve Hatay'ın da eklenmesiyle Türkiye'deki yaratıcı şehir sayısı 4'e yükselmiştir. Böylece Türkiye, Kütahya'nın da önemli katkısıyla UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağındaki en başarılı ülkelerden biri hâline gelmiştir.
Kütahya'yı UNESCO Yaratıcı Şehri yapan kriter sadece dünyaca ünlü çinisi değil, şehrin sahip olduğu tüm zanaat ve halk sanatları ile bunların şehrin sosyoekonomik ve kültürel dokusuna işlenerek şehrin sürdürülebilir kentsel gelişiminde oynadığı kritik roldür. Bu üyelikle birlikte, ildeki tüm sanatların uluslararası ölçekte bilinirliği de artacaktır.
UNESCO'nun İmkânlarından Yeterince Faydalanıyor muyuz?
Hayır.
Yetkililerle ve sanatçılarla görüştüğümde hep aynı yanıtı alıyorum. ”Hayır”
Yetkililerden ve konuyla ilgili olanlardan edindiğimiz bilgiye bakarsak UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'nda kalmanın süresi 4 yıl. Ve Kütahya Bu ağa 2017 yılında katılmaya hak kazandı, hem de ilk başvuruda.
Bu konu hakkında çeşitli temaslarda bulunup çok yönlü araştırdık. Kimi kabahati belediyede, kimi STK'larda, kimileri de valilikte, kimileri de Ticaret Odası'nda vs. buluyor yeterli derecede bu ünvanın getirilerinden faydalanılmadığı konusunda.
Önceki Dönem Belediye Başkanı Kâmil Saraçoğlu ile görüştüm. Kendisi bizzat vakıf olduğundan, neler yaptık diye kendisine sordum. UNESCO'nun her yıl 400 eser istediğini ve kendi döneminde ekibiyle birlikte bu çalışmalarını yerine getirdiklerini dile getirdi. Misal verecek olursak; (meblağlarına girmiyorum) alt geçitlerdeki, şehrin giriş ve çıkışlarındaki kapıların üzerinde bulunan kıymetli sanatçılarımızın yaptığı eserler bunların bir kısmı. Yeterli mi? Dediğimde, hayır cevabını aldım kendisinden de. Sonra belediyenin konuya daha vakıf olduğunu, güncel bilgileri onlardan alabileceğimi iletti. Belediye ile görüşme sağladık. Yetkililerden öğrendiğimiz;4 yıl gibi bir süre olduğunu, ancak Kütahya'nın 4 yılsonunda bu ağdan çıkması gibi birşeyin söz konusu olmadığını, her sene çalışmalarını UNESCO'ya rapor ettiklerini, bir sıkıntı olmadığını dile getirdiler. Belediyenin UNESCO'dan aldığı hibelerin değerlendirildiği, birçok projelerin hayata geçeceği de ifade ettiler. Ve bu konuda bir çalışma içerisinde olanlarını desteklediklerini ve destekleyeceklerini söylediler.
Sonra konuyu irdeyince çeşitli kaynaklardan, bu konunun sadece belediyenin yükümlülüğünde olmadığını, şehrin tüm erklerinin bu sorumluğu alması gerektiğini öğrendim. Sanatçılardan tutun da, Üniversiteye kadar, oradan Ticaret Odası'na ve STK'lara kadar…
Eğer UNESCO'nun sağladığı imkânlardan yeterince ve doğru faydalandığı takdirde UNESCO'nun getirdiği bir dolu avantaj var bu şehre.
UNESCO yaratıcı şehirlerinden biri hâline gelmenin orta ve uzun vadede hedeflenen potansiyel kazanımları şu şekilde dile getirilmiş;
Kütahya'daki el sanatlarında markalaşmanın ve üretilen katma değerin arttırılması,
Kütahya çinisi markasının oluşturulması, pazarlanması ve tanınırlığının arttırılması,
Turizm sektörünün canlandırılması, turist sayısının arttırılması ve turizm potansiyelinin çeşitlendirilmesi,
İlde yürütülen ve planlanan diğer proje ve çalışmalara bütünleyici olacak çarpan ve katalizör etkisi yaratması,
İlin ulusal ve uluslararası ölçekte prestij ve tanınırlığının arttırılması, ulusal ve uluslararası aktörlerle iş birliğinin geliştirilmesi, Kütahyalı çini ustası ve üreticilerinin tanınırlıklarının ve ihracat potansiyellerinin arttırılması, Şehrin marka şehre dönüştürülmesidir.
Peki, 2017'den bu yana eğer UNESCO'dan şehrin tüm erkleri olarak faydalanabildiysek;
Kütahya, marka şehir olma yönünde hızla ilerliyor mu?
Kütahya, ulusal ve uluslararası ölçekte prestij kazandı mı? Şehrin tanıtımı yeterince yapıldı ve tanınırlığı arttı mı?
Kütahya'da 2017'den bu yana turizm sektörü canlandı mı? Turist sayısı arttı mı, turizm potansiyeli çeşitlendirildi mi?
Kütahya çinisi markası oluşturuldu, pazarlanması sağladı ve tanıtımı ulusal ve uluslararası düzeyde sağlanıyor mu?
Kütahya'da el sanatları markalaşıyor mu? Ürünlerin katma değeri arttırılıyor mu?
Kütahyalı çini ustaları ve üreticilerinin ulusal ve uluslararası tanınırlığı arttı mı?
İhracat potansiyelimizde artış var mı?
Ya da tüm bunların sağlanması için yaklaşık 4 yıldır ne gibi çalışmalarımız var?
UNESCO'da olabilmek bir şehir için zirve. UNESCO ile anılmak bir şehir için büyük ve özel bir ayrıcalık. Kütahya'nın bulunduğu konumun ve içerisinde barındırdığı kıymetlerin değer kazanması ve uluslararası ölçekte adını dünyaya duyurabilmesi için kazanılan bu unvanın imkânlarından ve getirilerinden ivedilikle yararlanılmalı, elimize geçen bu fırsat değerlendirilmeli ve bunun için Kütahya'nın tüm erkleri ne gerekiyorsa ortak akıl ve üstün gayret ile yerine getirmeli.