30 Nisan 1919’da dönemin resmi gazetesi olan Takvim-i Vekayi’de yayınlanan karar ile 9.Ordu Müfettişliğine getirilen Mustafa Kemal Paşa 16 Mayıs günü Yıldız Sarayı’nda yapılan selamlık törenine katıldıktan sonra heyetiyle beraber üç gün sonya ayak basacağı Samsun’a hareket etti.Bu yolculukta boğazları kontrol altına alan İngiliz askerler Kız Kulesi yakınlarında heyetin içinde bulunduğu Bandırma Vapuru’nu denetledi.İngilizlerin bu denetlemesinin sebebi ise bu heyeti oluşturan isimlerin İtilaf devletlerinin işgal girişimlerine karşı bir savaşı başlatacak nitelikte olma sebebiydi.Ancak heyetin Padişah ve Damat Ferit Paşa’nın onayıyla yola çıktığını ellerindeki belge ile kanıtlamaları İngilizlerin korku ve şüphelerini geçici bir süre gidermişti.Ancak çok fazla bir süre geçmeden İngilizler yaptıkları kritik ve geri dönüşü olmayan bir hata yaptıklarını farkedeceklerdi...   “1919 yılı Mayısı’nın 19.günü Samsun’a çıktım.Genel durum ve görünüm:Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup,Dünya Savaşı’nda yenilmiş,Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş,ağır şartları olan bir ateşkes anlaşması imzalanmış.Dünya Savaşı’nın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve fakir bir durumda.Ulusu ve ülkeyi Dünya Savaşı’na sokanlar,kendi hayatlarının derdine düşerek,ülkeden kaçmışlar.Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış,kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta.Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki hükümet zavallı,beceriksiz,onursuz ve korkak;yalnızca padişahın buyruğuna bağlı ve onunla beraber kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma razı.Ordunun elinden silahları,cephanesi alınmış ve alınmakta...”      Bu sözlerle  Samsun’a çıkarak Milli Mücadeleyi başlatma sürecinden Cumhuriyet’in kurulması ve inkılapların hayata geçirilmesindeki bütün yaşanılanları tarihi bir hatırat niteliğinde kaleme aldığı Nutuk’ta Gazi Mustafa Kemal Atatürk;Türk milletinin adeta yeniden Ergenekon’dan çıkma mücadelesinin başlama sebeplerini anlatmaya başlıyor.     Bir taraftan İngiliz mandasını kabul eden zihniyet bir taraftan ayrılıkçı fikirlerin ortaya çıkması bir taraftan da bölücü çetelerin ortay çıkması İtilaf devletlerinin son kalan Türk topraklarını geçmişte Osmanlı Devleti’nden aldıkları diğer topraklar gibi pazarlığa çıkarmaları Türk milletinin kendi göbeğini kendisinin kesmesi durumuna yol açmıştır.O tarihte bazı kişiler bunun mümkün olmayacağını düşünse bile,Osmanlı Devleti’nin bağrından çıkan hürriyetine düşkün vatansever Türk askerinin ve Anadolu’da  kendi çabaları ile düşmanla mücadele etmek için oluşturulan milli teşkilatlar ve cemiyetler Samsun’dan harekete geçen Mustafa Kemal Paşa ile milli mücadeleyi inançla, imanla omuzlamış,nihayetinde zaferle buluşturmuştur. Samsun’dan parlayan bu  milli direniş, Amasya Genelgesi’yle yol haritasını çizmiş,Sivas ve Erzurum Kongreleri ile gücüne güç katmış,bu yıl 100. açılış yıl dönümünü kutladığımız TBMM’nin açılmasıyla beraber kutlu hedefine kilitlenmiştir.19 Mayıs tarihi ile gelişen olaylar bütünü, ümitsizliğin yerine milli egemenlik  hedefinin  akıllara gelmesini sağlamışır.Bölünmemizi,ayrışmamızı isteyen dönemin sömürgeci güçlerine karşı bu milli duruş tarihi şanla ve şerefle dolu büyük Türk milletinin mensupları oarak ebediyete kadar övüneceğimiz nefsi müdafaa kararlığıdır.   Övünmeliyiz çünkü “millî hâkimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak” ülküsüyle yola koyulan verdikleri amansız direniş ile  aziz ecdadımız 101 yıl önce milletimize biçilmiş esaret kefenini yırtacak azmi,kararlılığı ve cesareti göstermişlerdir.Özetle 19 Mayıs cennet mekan Mustafa Kemal Paşa tarafından Türk Milleti adına Kurtuluş Savaşı’nın başlandığı gündür.   Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak tutuşturduğu bu kurtuluş meşalesinin 101. yıl dönümünü idrak edeceğimiz bu yılda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün o dönemde yaptıklarını,izlediği siyaseti iyi okumak ve anlamak zorunda olduğumuz düşüncesindeyim. .Dünyanın, bölgemizin ve ülkemizin kritik ve zorlu süreçlerden geçtiği, ayrıca devletimizin bekasına yönelik zaman zaman dışarıdan yapılan hamlelerin hepimizi düşündürmesi gerekiyor.Düşünmek için de önce bilgi sahibi olmamız gerektiğini unutmamak gerekiyor.Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların tarihte veya günümüzde nasıl gafletlere düştüklerine birçok kez şahit olmaktayız.Milli mücadele tarihini okumak ve araştırırken fikri saplantıları bir kenara bırakarak gerçeği kaynakları ile incelemek gerekiyor.Günümüzde artık özellikle popüler tarih konularında kaynaklara ve arşivlere ulaşmak geçmişe göre daha kolay gelmiştir.Fakat maalesef günümüzde ideolojik saplantılarını bırakmadan müfteriliklerle kendi düşüncelerini tarihin bir gerçekliği olarak gösteren bir takım güruhların olduğuna hepimiz şahit oluyoruz.   Tabi gerçekleri kaynakları ile burada tek tek ele almak mümkün değil.İçinde bulunduğumuz bu salgın sürecinde,dijital çağın nimetlerinden yararlanarak yaptığımız her uzaktan konuşmalarda kullandığımız,moda haline gelen kitaplık dekorlarımızdan gelin aynı zamanda “Atatürk’ü anma” günü olarak nitelendirdiğimiz bu günde  Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat kaleme aldığı NUTUK eserini elimize alalım.Daha önce okumayanlar okumaya başlasın,geçmişte okuyanlar bir kez daha okusun düşüncesiyle bu çağrıyı yapmak istiyorum.Onun için işte tam bu sebeplerle Samsun’a çıkmanın tam vakti olduğunu söylüyorum...   Ergenekon’da dövülen demiri Dumlupınar’da,Sakarya’da düşmana süngü eden başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm ecdadımızı saygıyla anıyorum.19 Mayıs Atatürk’ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.