Bilindiği üzere sanal alem de Allah Teala’nın yaratmış olduğu bir alemdir. Bu alem, Allah Teala’nın murakabesi altındadır da aynı zamanda. Gerçek alemlerde olduğu gibi sanal aleminde belli kuralları, ilkeleri, sınırları ve sorumlulukları da vardır. Ahlaki, insani ve İslami kural ve kaideler bu alemde de geçerliliğini korumaktadır. Esasen gerçek alemle ve diğer alemler arasında fiziki farklılıklar olmakla beraber, varlık olması ve sonradan yaratılmış olması açısından benzerlik olduğunu biliyoruz. Tüm insanların yaratılış gayesi; Allah Teala’yı tanıyarak ibadet etmektir, emr olunduğu gibi dosdoğru olmaktır ve Sırat-ı Müstekım üzere yaşamaktır (ez-Zariyat, 51/ 56; Hud, 11/112; el-Fatiha, 1/5). Ahde vefalı olmak ve verdiği sözü yerine getirmek gibi İslami ahlaki ilke ve kurallar her zaman ve her yerde geçerlidir (el-İsra, 17/34). Sanal alemde, “kimse beni görmüyor, kimse beni tanımıyor, profilimden de kimse beni tanıyamaz, istediğimi yaparım kimseye de hesap vermem” gibi sorumsuzluk ifade eden cümlelerle hareket edilemez. Sanal alemde de olsa kötülük yapmak, yalanla meşgul olmak ve aldatmak caiz değildir ve bunun hesabı sorulur. Aslında kâinatta hiçbir şey yok olmaz ve silinmez ve de kayıt altına alınır. Hız ve haz çağının en önemli ürünü olan sanal ve dijital alem, bizleri aldatamaz ve aldatmamalıdır. Aslında zamandan kazanmak için ortaya çıkan sanal alem, birçok insanı kendisine bağımlı kılmak suretiyle ekran ve monitörün önünde zamanını israf ettirmektedir. Sanal alemde kullanıcısından kaynaklı hatalarla ve kötülüklerle ve de her türlü fitne-fesatlarla birçok yolsuzluk ve vurgun yapıldığını biliyoruz. Onun için güvenli sanal alem ve emniyetli sosyal medya bizler için çok önem arz etmektedir.  Bizim ve çocuklarımızın ekranın ve monitörün başında geçireceğimiz zaman planlı ve programlı olmakla birlikte; kullandığımız sanal alemdeki ürünler de kaliteli ve olumlu ve de zararsız olmalıdır. Elbette sanal alemde de çok dikkatli olmak gerekir. Çünkü bu alemde de kötülükler, ahlaksızlıklar ve de her türlü hile ve desise olabilmektedir. Özellikle de faydasız bilgi ve malayaniyat (kendimizi ilgilendirmeyen) şeyler sanal alemde vardır. Halbuki, Peygamber Efendimiz (S.A.V.) faydasız bilgiden Allah’a sığınmıştır. Birçok sorunun, boşanmanın ve haksızlıkların sanal alemi kötü kullanmaktan kaynaklandığı gerçeğini unutmamalıyız. Sanal aleme girince, her şey mubahtır ve her şey yapılabilir söylemi ve anlayışı yanlıştır ve caiz değildir. Sanal alemde hiçbir kimsenin hak ve hukuku ihlal edilemez. Aksine herkese hakkını vermek ve hukuk içerisinde ve de ilkeli olmak durumundayız. Tüm takipçilere ve tüm arkadaşlara karşı sorumluluğunu idrak ederek hareket etmek gerekmektedir. Bir insanın; can, mal, nesil, din ve akıl sağlığı ve emniyeti muhafaza edilerek ve gözetilerek hareket edilirse, sanal alem daha güzelleşir ve de huzurlu, güven içerisinde olur. Sanal alemde ki, konuşmalarımız, yazışmalarımız ve mesajlaşmalarımız ve de görüntülerimiz hak ve hakikate uygun olmalı ve doğruluktan zarar da görsek asla ayrılmamalıyız. Hatta şunu da ifade edelim ki, sanal alemle ilgili ilmihal çalışmaları yapılmalıdır ve ihmal edilmemelidir. Sanal alemin etiğiyle ve ahlakıyla ilgili geç te olsa çalışmalar ve örneklemeler yapılarak insanlarımızın istifadesine sunulmalıdır. Unutmamalıyız ki, sanal alemde aynen gerçek alemde olduğu gibi haramlar haram; helallerde helaldir. Sanal alemde ayrıca mahremiyet bilinci oluşturulmalıdır. Özel hayatla ilgili şeyler ve mahrem olan her türlü bilgi ve belge ve de görüntü paylaşılmamalıdır. Sanal alem, başkasından intikam almak için silah olarak kullanılmamalıdır. Sanal alemde istikamet üzere olmak ve doğru hareket etmek ve de sadakat bunları gerektirmektedir. İstikamet üzere olmak; doğru olmak, doğru yaşamak, özü-sözü bir olmak ve içi-dışı bir olmaktır ve de yalandan, dolandan uzak durmaktır. Her zaman ve her yerde ve de her alemde doğrularla beraber olmak ve istikamet üzere olmak ümit ve temennisiyle tüm herkese selamlarımı, saygılarımı ve muhabbetlerimi sunuyorum efendim. Selam ve dua ile. BİR AYET-İ KERİME “Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın.” (el-Hucurat, 49/6). BİR HADİS-İ ŞERİF “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman,62). BİR DUA Ey Allah’ım! Bizleri istikamet üzere yaşamayı ihsan buyur ve bizleri doğru olanlardan eyle ve doğrularla beraber yaşamayı lütfeyle ve bizleri Allah’ım! Her türlü kötü davranıştan, yalancılıktan ve aldatmadan ve de aldatılmaktan koruyarak muhafaza buyur. BİR FETVA Her alemde ve özellikle günümüzde sanal alemde istikamet üzere olmak önem arz etmektedir. Konuşmalarımızla, davranışlarımızın uygun olması riya ve gösterişten uzak kalarak doğru yaşayarak aldatmadan ve de aldanmaktan uzak bir hayat yaşamak Müslümanın şiarı olmalıdır. Dosdoğru olmak, Müslümanın en önemli ve vazgeçilmez özelliğidir.