Allah Teala, Peygamber Efendimiz (S.A.V.) ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “And olsun ki, Allah’ın Resülü’nde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe erişmeyi umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için güzel bir örnek vardır.” (el-Ahzab, 33/21), “Gerçekten sen yüce bir ahlak sahibisin.” (el-Kalem, 68/4) ve “(Ey Muhammed) de ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.” (Al-i İmran, 3/31). Tüm insanlığa gönderilen Peygamber Efendimiz (S.A.V.), her konuda örnektir. Tarihte hayatı, siyeri, ahlakı, tüm davranışları, sözleri ve takrirleri (onayları) en ince ayrıntısına kadar tespit edilerek rivayet edilen tek kişidir. Alemlere rahmet olarak gönderilmiştir (el-Enbiya, 21/107). Ümmeti olmakla şeref duyduğumuz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.), davetçi ve nur saçan bir kandildir (el-Ahzab, 33/46).
Peygamber Efendimiz (S.A.V.), son peygamber olarak ve güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiştir. (Muvatta, “Hüsnü’l- Hulk”, 1, Had.No:8,II,904). Ahlakı, Kur’an idi. (Nesai, Kıyamü’l- leyl,2,III,199). O, Muhammedü’l- Emindir. Kendisine güvenilendir. Kendisine bırakılan emanetleri korurdu ve muhafaza ederdi. Herkesle iyi geçinirdi ve çok merhametliydi ve şefkatliydi (Al-i İmran, 3/159). Nazikti ve edebliydi. Doğruydu ve istikamet üzereydi. İlkeli ve dürüsttü. Özü sözü birdi. Affediciydi ve hoşgörülüydü. Sabırlı ve mütevaziydi. Haksızlığa ve aldatmaya ve de yalana karşıydı. Her türlü kötülüğe karşı mücadele içindeydi. Birlik-beraberliğe, dayanışma ve yardımlaşmaya ve de kardeşliğe çok önem verirdi. Şöyle buyurmuştur: “Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, zalime teslim de etmez. Kim, bir kardeşinin ihtiyacını gidermede yardımcı olursa, Allah da ihtiyaçlarını gidermekte ona yardımcı olur. Kim bir Müslümanın üzüntüsünü giderirse, Allah da kıyamet günü onun üzüntüsünü giderir. Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter.” (Ebu Davud, “Edeb”,46). Acıkmadan sofraya oturmaz ve doymadan kalkardı.
Evrensel ve en mükemmel ilke ve kurallara sahip olan Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bizler için rehber ve önderdir. Ümmeti olmakla onur duyduğumuz Hz. Muhammed (S.A.V.)’e tabi olmak demek; O’nun ahlakını, yaşayışını ve Sünnet-i Seniyye’sini benimsemek ve uygulamaya çalışmak demektir. Büyük alim İbn Hazm’ın şu önemli tespitini ifade etmeden geçemeyeceğim:’’ Ahiret iyiliğini, düzgün yaşayışı ve tüm faziletleri kazanmak isteyen kişi, Hz. Muhammed’i (S.A.V.) örnek alsın. Çünkü Hz. Muhammed (S.A.V.), tüm hayırlarda en ileridedir. Allah Teala, O’nun ahlakını övmüş, faziletleri en mükemmel şekliyle O’nda toplamış ve O’nu her türlü kusurlardan arındırmıştır.” (Çağırıcı, Mustafa, “Nebevi Öğretide İdeal Birey, Toplum ve Devlet,” Hz. Peygamber’in Hayatından Davranış Modelleri, s.73,3. Baskı, Ank.2000).
Yazımızın hacmi elbette Peygamber Efendimiz ‘in (S.A.V.) tüm Sünnet-i Seniyyesi’ni anlatmaya yeterli değildir. Bu yazımızda belli başlı bazı önemli özelliklerini ve güzelliklerini ifade etmeye çalıştık. Bir sorunumuz ve meselemiz olduğunda, çözümünü elbette bir Müslüman olarak İslam’da aramamız gerekmektedir. Müslüman olarak Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’i bilmek ve öğrenmek üzerimize terettüp eden çok önemli bir sorumluluktur ve vazgeçilmez bir görevdir. Günümüzün sorunlarını çözmek için Hz. Muhammed (S.A.V.)’in Sünnet-i Seniyyesi’ni öğrenmek, öğretmek ve yaşamak ve de yaşatmak çok önem arz eden bir konudur. İslam hukukunun ikinci kaynağı olan Sünnet-i Seniyye’ye her Müslümanın ihtiyacı vardır. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) kendi sünnetine ve Hulafa-i Raşidin’in sünnetine uymamızı emrederek şöyle buyurmuştur: “Sünnetime ve benden sonra raşid halifelerimin sünnetine sımsıkı sarılın.” (Ebu Davud, “sünne”,5). Kırk Hadis geleneğinin en önemli temsilcisi olan Nevevi şu tespiti yapmaktadır: “Ahiret saadetini isteyen herkes bilsin ki, hadisler; önemli meseleleri ve Allah’a itaate götüren tüm uyarıları içermektedir. Düşünenler için bu zaten apaçık bir gerçektir.” Tüm Müslümanları ve tüm insanlığı kurtuluşumuz olan ve en güzel örnek olan Peygamber Efendimiz’i (S.A.V.) ve Sünnet-i Seniyyesi’ni öğrenmeye ve uygulamaya çağırıyorum efendim. Selam ve dua ile.
BİR AYET-İ KERİME
“Peygamber size neyi verdiyse onu alın, neden sakındırdı ise ondan da geri durun, Allah’a karşı gelmekten sakının.” (el-Haşr, 59/7).
BİR HADİS-İ ŞERİF
“Peygamberlerin sünnetleri dörttür: Haya, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve nikah.” (Tirmizi,’’Nikah’’,1).
BİR DUA
Allah’ım! Bizleri Peygamber Efendimiz ‘in (S.A.V.) Sünnet-i Seniyyesi’ni öğrenip uygulayanlardan eyle, bizleri Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’e gerçekten ümmet olanlardan eyle, bizleri doğrudan cennete girip Peygamber Efendimiz’e (S.A.V.) komşu olmayı lütfeyle, bizleri Peygamber Efendimiz’e (S.A.V.) ihsan buyurduğun Şefaat-i Uzma’ya nail olanlardan eyle, Allah’ım! Peygamber Efendimiz (S.A.V.), Senden hangi iyilik ve güzellikleri istemişse biz de onları istiyoruz kabul eyle ve yine Peygamber Efendimiz (S.A.V.) hangi kötülüklerden sana sığınmış ise biz de onlardan sana sığınıyoruz sığınmamızı kabul eyle.
BİR FETVA
En güzel örnek elbette Peygamber Efendimiz ’dir (S.A.V.). O’nun her şeyi biz Müslümanlar için değerlidir ve yapılması gerekli olan bir husustur. Efal-i Mükellefi ’nin ikincisi olan bir konudur. Asli iki delilden biridir Sünnet-i Seniyye. Kur’an ve Sünnet bir bütündür. Rehberimiz ve önderimiz Peygamber Efendimiz ’in (S.A.V.) Sünneti, sözleri, fiilleri ve takrirlerinden meydana gelmektedir.