Öyle yapacağım...   Bir belgesel seyrettim. NG kanalında “Bizim Hikayemiz” isimli program.   “Biz ve onlar” arasındaki bölünmeyi birleştirebilir miyiz? Tüm dünya birbiriyle uzlaşmaz saflara bölünmüşken, Morgan Freeman, bizi ayıran güçlerin peşine düşüp, uzlaşmanın ve bir araya gelmenin yollarını arıyor...   Programda; - Bosna Hersek’te kendinden olmayanlara soy kırım uygulayan Sırp saldırısı sonrası, bölgedeki Müslümanların yapılanları unutmadan nasıl affettikleri,   - Orta Amerika’da geleneklerini koruyan, 3 km. ötedeki modern şehre gitmeden ormandaki hayatlarına ataları gibi devam etmek isteyen bir topluluğun, modern insanla birlikte kendi hayatlarını nasıl sürdürebildiklerini,   - ABD’de eşcinsellere idam isteyen bir yobaz tarikat müridinin, nezaket ve kibarlıkla fikirlerinin nasıl değiştiğini, anlatılıyordu...   Aldığım belli başlı notlar ise şunlar;   * Komşusunu, kendi problemlerinin sebebi olarak görmemek.   * Unutmak değil, affetmek.   * Zorluğumuzun, bizim gibi olmayanlarla birlikte nasıl yaşayacağımızı öğrenmek olduğunu anlamak.   * Birisini günah işlediği için öldürürseniz onun tövbe etme fırsatını elinden aldığınızı anlamak.   * İnsanların nazik ve kibar davranması, karşısındakinin nefret ve şiddet öğretilerini değiştirdiğini kavramak..    ...........   Her birisi için ayrı bir yazı çıkardı ama topluca vermek, belki süreç üzerinde olumlu etki yapar dedim...   Çuvaldız ve iğne işine başlayayım;   Toplumumuzda ki ayrışmanın başta geleni, “elitist - cahil” denilenler arasında. Bilgisi az olanların, mevcut konjonktürden aldıkları cesaretle, okumuş ve bilerek fikir beyan eden, inandıkları doğmalarının zıttını söyleyen, küçümseyici tavır ile konuşanlar karşısında oluşturduğu “bizden değil” anlayışı, aslında aynı şekilde karşı tarafta da “bir şey bilmeyen, cahil, sığ görüşlü,...vs”  şekliyle karşılık bulmakta.   Bunun bir toplum bilimi olduğu ve bilinçli olarak oluşturulduğu bir yana, aklını kullanabilen, vicdanlı, geleceğe bakabilen, ayrışmanın yok olmak, birlikteliğin var oluş olduğunu kavrayabilen kişiler için, “BİRLİKTELİK” kelimesinin anlamının sadece kendisi gibi olanlarla birlikte olmak anlamını içermediğini görmektir asıl gereken...   Hepimiz, hepimizle birlikteyiz. Beraber yaşayıp, üreteceğiz. “SEN YOKSAN, BİZ OLAMAYIZ”ı  önce ben kavramalıyım.   Farklı düşünen, başka eylemleri  benimseyen herkesle birlikte yaşamalıyız, yaşayabiliriz, yaşamak zorundayız... “Şu’cu”, “Bu’cu”, “şöyle” veya “böyle” demeden...   Biz diyerek...   Aynı dünyadayız, benzer düşünmek, davranmak, konuşmak zorunda değiliz...   Yaptıklarımı unutmayın ama affedin...   Ben öyle yapacağım...   Bu birlikteliğimizin en önemli sebeplerinden birisi olan 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. Geleceğimizi aydınlatmaya, kurmaya, öncülük yapmaya devam etsin...