İsa ÖZTÜRK
Köşe Yazarı
İsa ÖZTÜRK
 

ATATÜRK NE YAPTI SİZE?

    ATATÜRK NE YAPTI SİZE?   Diplomasi tarihinde, ‘‘Hasta Adam’’ sözü kadar yerleşmiş ve onun kadar sık kullanılmış bir başka ifade yok gibidir. Yakıştırmanın patenti Rus Çarı Birinci Nikola'ya aittir ve ilk defa 1853'ün 9 Ocak'ında, Petrograd'daki  kışlık sarayda kullanılmıştır. Türkiye, o günlerde her bakımdan berbat haldedir. Ekonomisi çökmüş ve siyasi hayatı kilitlenmiştir ama yolsuzluklarda hiçbir gerileme yoktur. Ama bu vaziyetine rağmen ‘‘Avrupalı olmak’’ istemekte, Avrupa ise Türkiye'yi nasıl paylaşacağının hesabını yapmaktadır. Çar, 1853'ün 9 Ocak gecesi, kışlık sarayında bir balo verir. Bir ara İngiliz elçisi Sir George Hamilton Seymour'u bir kenara çeker ve söze ‘‘...Kollarımızın arasında hasta bir adam var’’ diye başlar. ‘‘Çok hasta... Lázım olan bütün tedbirleri almadan önce kaybetmemiz büyük bir feláket olacaktır.’’ Sonra ‘‘Türkiye ansızın ölebilir. Bu takdirde, üzerimize kalacaktır. Ölüleri diriltemeyiz. Türkiye ölünce, bir daha dirilmemek üzere ölecektir’’ der ve Avrupa'nın Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşması planını anlatır. ‘‘Hasta adam’’ sözü, İngiliz Elçisi Sir George Hamilton Seymour'un işte bu balonun hemen ertesi günü Londra'ya gönderdiği raporda yer alacak ve diplomasi tarihinin en sık kullanılan kavramlarından biri olacaktır. 1918’in sonlarına yaklaşıldığında İttifak Devletlerinin, dolayısıyla Avrupa’da zaten “Hasta Adam” denilen Osmanlı İmparatorluğu’nun da Birinci Dünya Savaşını  kaybedeceği ufukta belirmişti. Bernard Lewis’in ifadesi ile “1918 sonlarında Avrupa’nın Hasta adamı artık ölmek üzereydi.” Ancak dünya , tarihin akışını değiştiren bir oluşumla karşılaştı. Yüce Atatürk’ün önderliği ve dehasıyla emperyalist güçler tarafından tamamıyla işgal edilmiş bir ülke ayağa kalktı. Üzerinde kara bulutlar dolaşan, karamsarlık ve yokluk içinde zelil olan bir millet artık dimdik ayaktaydı.. Kara bulutların arasından şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklara bir güneş gibi doğdu Mustafa Kemal Atatürk..  13 Ocak 1921 günü Bursa Mebusu Muhittin Baha Bey'in ardından kürsüye çıktı  ve Namık Kemal'in “Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini/ Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini” şeklindeki dizelerini andıktan sonra bunu şöyle değiştirdi ; “İşte ben bu kürsüden bu yüce Meclis'in Reisi sıfatıyla, yüksek heyetinizi teşkil eden bütün üyelerin her biri namına ve bütün millet namına diyorum ki:  “Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini/ Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” Bu inanç, azim ve kararlılıkla arkasına bu Yüce milleti de alarak Osmanlı enkazı üzerine Türk milliyetçiliğine dayanan, her çeşit modernleşme ve çağdaşlaşmaya açık yeni bir Cumhuriyet kurdu. Emperyalist güçlerin bağrımıza dayadığı hançer onların elinden alınıp hepsinin bağırlarına tek tek saplandı. “Hasta Adam” artık tamamen iyileşip eski genç, dinamik ve atılgan haline kavuştu. Hayatının neredeyse 25-30 yılını bu ülkenin bağımsızlığı ve bekası için cepheden cepheye, beş parasız, yokluk içinde, ailesinden uzak geçiren Mustafa Kemal Atatürk ne yaptı size? Dinsiz dediniz, ayyaş dediniz, af edersiniz ölmüş annesine bile terbiyesizce yakıştırmalar yaptınız? Atatürk ne yaptı size de? Kendi kurdurttuğu Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Camilerde hutbelerde adından tek kelime bile bahsetmediniz? Atatürk ne yaptı size de? Mübarek gece ve kandillerde yapılan dualarda ondan bir Fatiha’yı bile esirgediniz.. Atatürk ne yaptı size de? 10 Kasım’da saat 09,05’de “Kenefe Gidin” , İstiklal mücadelesi verdiğimiz, bu milletin bağımsızlığında kilometre taşı olmuş bir savaşı “Keşke Yunan kazansaydı” diyen bir meczubu 9 Kasım günü ziyaret ettiniz? Atatürk ne yaptı size de? Okullardan fotoğraflarını kaldırıp çöpe attınız.. Heykellerini put olarak görüp tükürdünüz, 10 Kasımları putlardan kurtulma günü ilan ettiniz. Atatürk ne yaptı size de? Onun ilkelerini savunanları, onun aydınlık yolundan gitmek isteyenleri sürüp savurdunuz.. Güney Kıbrıs Eğitim Bakanlığının okullara genelge göndererek  yırtılması yönünde talimat verdiği Atatürk’le ilgili kitap sayfası için Güney Kıbrıs Rum Yönetimini kınadınız da neden ülkemdeki hakaretlere sessiz kaldınız?.. Atatürk ne yaptı bize? Çocuklarımızın kulaklarına ismini koyarken bile ezan okuyamayacağımız bir durumdan, günde beş vakit ezanı duyabildiğimiz ve özgürce dinimizi yaşayabileceğimiz bir ülke hediye etti .. Kötü mü yaptı? Cuma namazının kılınması için gerekli şartlardan biri de “Hür olmak”.. Hür olmasanız bu topraklarda Cuma namazı kılabilir miydiniz? Atatürk ne yaptı size de? Cuma namazı kıldığımız camilerden bile ona hakaret ettiniz. Ruhun şad, mekanın cennet olsun Yüce Atatürk.. Sağlıkla kalın..        

ATATÜRK NE YAPTI SİZE?

 

  ATATÜRK NE YAPTI SİZE?

 

Diplomasi tarihinde, ‘‘Hasta Adam’’ sözü kadar yerleşmiş ve onun kadar sık kullanılmış bir başka ifade yok gibidir. Yakıştırmanın patenti Rus Çarı Birinci Nikola'ya aittir ve ilk defa 1853'ün 9 Ocak'ında, Petrograd'daki  kışlık sarayda kullanılmıştır.
Türkiye, o günlerde her bakımdan berbat haldedir. Ekonomisi çökmüş ve siyasi hayatı kilitlenmiştir ama yolsuzluklarda hiçbir gerileme yoktur. Ama bu vaziyetine rağmen ‘‘Avrupalı olmak’’ istemekte, Avrupa ise Türkiye'yi nasıl paylaşacağının hesabını yapmaktadır.
Çar, 1853'ün 9 Ocak gecesi, kışlık sarayında bir balo verir. Bir ara İngiliz elçisi Sir George Hamilton Seymour'u bir kenara çeker ve söze ‘‘...Kollarımızın arasında hasta bir adam var’’ diye başlar. ‘‘Çok hasta... Lázım olan bütün tedbirleri almadan önce kaybetmemiz büyük bir feláket olacaktır.’’
Sonra ‘‘Türkiye ansızın ölebilir. Bu takdirde, üzerimize kalacaktır. Ölüleri diriltemeyiz. Türkiye ölünce, bir daha dirilmemek üzere ölecektir’’ der ve Avrupa'nın Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşması planını anlatır.
‘‘Hasta adam’’ sözü, İngiliz Elçisi Sir George Hamilton Seymour'un işte bu balonun hemen ertesi günü Londra'ya gönderdiği raporda yer alacak ve diplomasi tarihinin en sık kullanılan kavramlarından biri olacaktır.

1918’in sonlarına yaklaşıldığında İttifak Devletlerinin, dolayısıyla Avrupa’da zaten “Hasta Adam” denilen Osmanlı İmparatorluğu’nun da Birinci Dünya Savaşını  kaybedeceği ufukta belirmişti. Bernard Lewis’in ifadesi ile “1918 sonlarında Avrupa’nın Hasta adamı artık ölmek üzereydi.”

Ancak dünya , tarihin akışını değiştiren bir oluşumla karşılaştı. Yüce Atatürk’ün önderliği ve dehasıyla emperyalist güçler tarafından tamamıyla işgal edilmiş bir ülke ayağa kalktı. Üzerinde kara bulutlar dolaşan, karamsarlık ve yokluk içinde zelil olan bir millet artık dimdik ayaktaydı.. Kara bulutların arasından şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklara bir güneş gibi doğdu Mustafa Kemal Atatürk..

 13 Ocak 1921 günü Bursa Mebusu Muhittin Baha Bey'in ardından kürsüye çıktı  ve Namık Kemal'in “Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini/ Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini” şeklindeki dizelerini andıktan sonra bunu şöyle değiştirdi ; “İşte ben bu kürsüden bu yüce Meclis'in Reisi sıfatıyla, yüksek heyetinizi teşkil eden bütün üyelerin her biri namına ve bütün millet namına diyorum ki:  “Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini/ Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.”

Bu inanç, azim ve kararlılıkla arkasına bu Yüce milleti de alarak Osmanlı enkazı üzerine Türk milliyetçiliğine dayanan, her çeşit modernleşme ve çağdaşlaşmaya açık yeni bir Cumhuriyet kurdu.

Emperyalist güçlerin bağrımıza dayadığı hançer onların elinden alınıp hepsinin bağırlarına tek tek saplandı.

“Hasta Adam” artık tamamen iyileşip eski genç, dinamik ve atılgan haline kavuştu.

Hayatının neredeyse 25-30 yılını bu ülkenin bağımsızlığı ve bekası için cepheden cepheye, beş parasız, yokluk içinde, ailesinden uzak geçiren Mustafa Kemal Atatürk ne yaptı size?

Dinsiz dediniz, ayyaş dediniz, af edersiniz ölmüş annesine bile terbiyesizce yakıştırmalar yaptınız?

Atatürk ne yaptı size de?

Kendi kurdurttuğu Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Camilerde hutbelerde adından tek kelime bile bahsetmediniz?

Atatürk ne yaptı size de?

Mübarek gece ve kandillerde yapılan dualarda ondan bir Fatiha’yı bile esirgediniz..

Atatürk ne yaptı size de?

10 Kasım’da saat 09,05’de “Kenefe Gidin” , İstiklal mücadelesi verdiğimiz, bu milletin bağımsızlığında kilometre taşı olmuş bir savaşı “Keşke Yunan kazansaydı” diyen bir meczubu 9 Kasım günü ziyaret ettiniz?

Atatürk ne yaptı size de?

Okullardan fotoğraflarını kaldırıp çöpe attınız..

Heykellerini put olarak görüp tükürdünüz, 10 Kasımları putlardan kurtulma günü ilan ettiniz.

Atatürk ne yaptı size de?

Onun ilkelerini savunanları, onun aydınlık yolundan gitmek isteyenleri sürüp savurdunuz..

Güney Kıbrıs Eğitim Bakanlığının okullara genelge göndererek  yırtılması yönünde talimat verdiği Atatürk’le ilgili kitap sayfası için Güney Kıbrıs Rum Yönetimini kınadınız da neden ülkemdeki hakaretlere sessiz kaldınız?..

Atatürk ne yaptı bize?

Çocuklarımızın kulaklarına ismini koyarken bile ezan okuyamayacağımız bir durumdan, günde beş vakit ezanı duyabildiğimiz ve özgürce dinimizi yaşayabileceğimiz bir ülke hediye etti ..

Kötü mü yaptı?

Cuma namazının kılınması için gerekli şartlardan biri de “Hür olmak”..

Hür olmasanız bu topraklarda Cuma namazı kılabilir miydiniz?

Atatürk ne yaptı size de?

Cuma namazı kıldığımız camilerden bile ona hakaret ettiniz.

Ruhun şad, mekanın cennet olsun Yüce Atatürk..

Sağlıkla kalın..


 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Germiyan
(11.11.2021 22:04 - #162)
Budur (Nokta)
İsa Öztürk Teşekkür ederim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.