Kur’an-ı Kerim, erkeklerin kadınlar üzerinde haklarının bulunduğu gibi kadınların da erkekler üzerinde haklarının olduğunu bildirir(el-Bakara,2/228).Başka bir ayeti kerimede ise, müslüman erkekler ve kadınlar ile mü’min erkekler ve kadınlardan, itaat eden, doğruluk sahibi, sabreden, Allah’a gönülden saygılı olan, sadaka veren, namuslarını, ırzlarını koruyan, oruç tutan, Allah’ı çokça zikredenlere bağış ve büyük mükafat hazırlandığı beyan edilmiştir.(el-Ahzab,33/35).Kur’an-ı Kerim, gerek yaradılış ve gerekse sorumluluklar ve haklar konusunda erkeklerin ve kadınların eşit konumda olduğunu belirtir(Al-iİmran,3/195).İnsan, akıllı, onurlu, saygın ve en şerefli varlık olmasıyla Allah katında özel bir yeri ve değeri vardır. Rabbimiz ayeti kerimesinde şöyle buyurur: ’’Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.’’(el-Hucurat,49/13).İnsanoğlu, erkek ve kadın olarak  farklı cinslerde yaratılmasında sayısız hikmetler vardır, şu gerçeği de ifade etmek gerekir ki, insan olma itibariyle aynı şerefi paylaşarak aynı sorumluluğu üstlenirler. Yine bir ayeti kerimede Rabbimiz şöyle buyurur:’’Mü’min olarak, erkek veya kadın, her kim salih ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.’’(en-Nisa,4/124). Kadının fiziksel olarak, erkekten farklı yaratılması onun toplum içerisinde erkekten daha az değer görmesine neden olmaz, olamaz. Yaşama hakkı, şeref ve onurun, saygınlığın korunması, eğitim-öğretim hakkı, kanun önünde eşitlik ve adaletle muamele görme hakkı,inanç ve düşünce hürriyeti, evlenerek aile yuvası kurma hakkı, özel hayatın gizliliği ve dokunulmazlığı ve geçim teminatı gibi temel haklar bakımından kadınla erkek arasında fark yoktur. Tüm haklara sahip olan kadının her türlü şiddetten korunması da gerekir. Dinimiz, kadınlara karşı iyi davranmayı, şiddetten uzak durmayı, tatlı ve yumuşak dille konuşmayı ve onlarla iyi geçinmeyi emreder. Peygamber Efendimiz(S.A.V.) şöyle buyurur: ’’Dikkat ediniz, sizin kadınlarınız üzerinde, kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır. Kadınların, üzerinizde olan hakkı günün şartlarına göre onların yiyecek ve giyeceklerini sağlamanızdır.’’(Tirmizi,Sünen,V,111). ‘’Sizin en hayırlınız kadınlarına karşı huyu en iyi olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım’’(Ahmed b.Hanbel,Müsned,II,472.). Günümüzde kadına yönelik şiddet ve hak ihlali söylemlerinin nedeni asla islam dini değildir ve olamaz. İslam dini kız çocukların horlanmasını ortadan kaldırarak, onları diri diri toprağa gömen zihniyeti değiştirmiştir. Rabbimiz, kızların diri diri toprağa gömülmesini yasaklamıştır(et-Tekvir,8-9;el-İsra,17/31).İslamiyetten önceki dönemde kadınlara yapılan haksızlıklar, ortadan kaldırılmıştır. ’’Ey iman edenler! Kadınlara zorla varis olmanız size helal değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmek için –evlenme veya boşanma konusunda-engel çıkarmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, Allah’ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.’’(en-Nisa,4/19). Dinimizin kadınlara vermiş olduğu özelliklerden ve değerlerden birisi  de anneliktir. Anne, değer verilmesi gereken varlıkların en başında zikredilmiştir(el-İsra,17/23-24;Riyazü’s-Salihin, Hadis no:318). Cennetin, annelerin ayakları altında olduğunu beyan eden Peygamber Efendimiz(S.A.V.) şöyle buyurur: ’’Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp eğitirse, kıyamet günü o kimseyle ben şöyle yan yana bulunacağız.’’ ve parmaklarını bitiştirdi. Yine şöyle buyurur: ’’Her kim kız çocukları yüzünden bir sıkıntıya uğrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar onu cehennem ateşinden koruyan siper olurlar.’’(Riyazü’s-Salihin, Hadis No:269,270.). DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Kur’an-ı Kerim’in ilk tebliğcisi ve yaşayanı olan Hz. Peygamber (S.A.V.),kadın ve erkeği tarağın dişleri gibi birbirine eşit kabul etmiştir, kadınların hayat haklarına çokça önem vermiş, barışta ve savaşta kadınların ve çocukların öldürülmesini yasaklamıştır. Her ne nedenle olursa olsun bir kadının şiddete maruz bırakılarak canına kıyılması en büyük haksızlıktır, dinimiz islamla bağdaşmayan ve hatta insanlıkla asla bağdaşmayan büyük günahtır. Dinimizde kadının canı, malı, onuru ve hakları dokunulmazdır ve emanettir. Müslüman, diğer müslümanın elinden ve dilinden zarar görmeyen kimsedir. Bu vesileyle tüm herkese en kalbi  selamlarımı, saygılarımı ve muhabbetlerimi sunarım.8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün iyilik ve güzelliklere ve de geçim ve huzura vesile olmasını Rabbimden dua ve niyaz ederim, ayrıca 10 Mart’ta idrak edeceğimiz/ettiğimiz Miraç Kandilinizi en içten ve samimi dileklerimle tebrik ederim, kutlarım efendim. Kalın sağlıcakla. MUSTAFA KARAMAN KÜTAHYA İL MÜFTÜ YARDIMCISI