Orhan ÖZATİK
Köşe Yazarı
Orhan ÖZATİK
 

Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek

Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek Bu haftaki yazımda Doç. Dr. F. Yasemin Özatik ile bağışıklık sistemimizi güçlendirecek gıda, mineral ve vitaminleri konuştuk. Yasemin Hoca Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanıdır. Uzun yıllar Sağlık Bakanlığında çalıştıktan sonra 2015 yılında Üniversitede akademik hayata başladı. Tıbbi Farmakoloji bilim disiplini içinde Klinik Araştırmalar, farmakogenetik, kök hücre konularında çalışmalar yaptı ve halen yoğun bilimsel bir çalışma temposu ile akademik hayatını sürdürüyor.   Yazılarıma başladığımdan beri konularımız hep korona pandemisi üzerine oldu. Umarım başarılı ve hızlı bir aşılama dönemi geçirerek, bu hastalığı artık konuşmayacağımız günlere kavuşuruz. Sadece korona virüsüne karşı değil, tüm hastalıklara karşı mücadele edebilmemizin birinci koşulu ruhen ve bedenen tam bir iyilik hali içinde bulunmamızdır. Sağlığın Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılmış olan tarifi de budur. Özellikle ruh sağlığımızın yerinde olmadığı durumları takip eden zaman dilimi, bağışıklık sistemimizin baskı altında olduğu dönemdir. Pek çok hastalığa çok daha kolay yakalanabiliriz. Bu pandemi döneminde de pek çoğumuz ruhsal travma yaşadı. Pandemi dönemini biraz daha kolay atlatabilmek için beslenmemize dikkat etmemizin önemi üzerine Doç. Dr. Yasemin Özatik Hoca ile yaptığımız uzun söyleşiyi aşağıda özetlemeye çalıştım. Ocak 2020’de dünya, şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV 2) virüsünün nedenolduğu koronavirüs 19 (KOVİD-19) salgını ile karşı karşıya kaldı. KOVİD-19 enfeksiyonunun yüksekoranda insandan insana geçebilmesi nedeni ile sosyal izolasyon ve maske kullanımı en iyi önleyicitedbirler haline gelmiştir. Bu salgın çok büyük bir oranda insanların yaşam tarzlarını, sağlık sistemleri ve ulusal ve küresel ekonomileri etkilemektedir. Özellikle sosyal izolasyon insanların ruh sağlıkları üzerinde olumsuz etki yapan tatsız bir deneyimdir. Bu süreçte ortaya çıkan ruh hali değişiklikleri kişilerde uyku düzeninin değişmesi, yeme alışkanlıklarının değişmesi, mevcut kronik hastalıkların kötüleşmesi, kilo alımı, alkol kullanımı tütün kullanımı gibi pek çok sağlığa olumsuz etki eden faktörlerin artması ile sonuçlanmıştır. Dengeli beslenme, kişilerin sağlığını iyileştirebilen, diyabet, hipertansiyon ve obezite gibi kronik hastalıkların önlenmesine ve/veya kontrol altında tutulmasına yardımcı olarak sosyal izolasyon ile ilişkili zararlı sağlık sonuçlarını azaltabilen başlıca belirleyicilerden biridir. Aynı zamanda kişinin ruh sağlığının düzenlenmesine ve hissedilen bitkinliğin önlenmesine de yardımcı olduğu klinik olarak kanıtlanmıştır. Bağışıklık sisteminin besinsel olarak düzenlenmesi de her yaşta önemlidir. Örneğin erken çocukluk çağında alınan anne sütü içeriğinde bulunan enzimler, hormonlar ve antikorlar sayesinde çocukları enfeksiyonlardan ve solunum yolu hastalıklarından korumaktadır. Yaşlı bireylerin beslenme alışkanlıklarındaki yanlışlar bağışıklık sistemlerinde zayıflamaya ve enfeksiyonlara açık hale gelmelerine yol açar. Omega 3 çoklu doymamış yağ asitleri ve probiyotikler gibi bazı besinler oluşabilecek enfeksiyona karşı insan vücudunun cevabını artırmakta ve solunum yolu enfeksiyonlarına karşı direnç mekanizmasının gelişmesine katkıda bulunmaktadır. KOVİD-19 ile enfekte bireylerde beslenme durumu, hastalığın seyri açısından önemli bir faktördür ve KOVİD-19 klinik seyrini belirleyebilir. Seçilen vitaminler (örneğin; A, D, C ve D), mineraller (örneğin; selenyum, çinko ve demir) ve omega 3 yağ asitleri takviyesi bazı araştırmacılar tarafından önerilmiştir. Ancak enfeksiyonları önlemek açısından yeterli olduğu konusunda yeterli kanıtlar yoktur. Ayrıca vitamin ve minerallerin yüksek doz alımları yan etkiler ve toksik etkilere de neden olabilir veya alınması gereken diğer ilaçlarla etkileşim yaparak bu ilaçların etkilerinin azalmasına ya da artarak zararlı olmasına neden olabilir.   Yapılan araştırmalara göre Vitamin C’nin solunum sistemini etkileyen viral enfeksiyonlarda kullanılabilir olduğunu göstermiştir. Ağır KOVİD-19 geçiren hastalarda Vitamin C seviyelerinin düşük olduğu gösterilmiştir. Ayrıca Vitamin C düzeylerinin düşük olduğu toplumlarda da KOVİD-19 risk faktörlerinin yüksek olması da Vitamin C’nin önemini göstermektedir. Ancak C vitamini ile ilgili KOVİD-19 enfeksiyonuna yönelik çalışmalar hala devam etmektedir. Şu bir gerçek ki C vitamini bağışıklık sisteminin en çok ihtiyaç duyduğu vitaminlerden biridir.   D vitamininin normal sınırlar içinde olmasının KOVİD-19’dan korunmada etkili olabileceği ileri sürülmektedir. Yapılan araştırmalarda KOVİD-19 hastalığını ağır geçirenlerde orta düzeyde geçirenlere göre Vitamin D eksikliğinin daha fazla gözlendiği bildirilmiştir. Olası D vitamini eksikliğinin düzeltilmesinin KOVİD-19 pandemisi döneminde güvenli olduğu belirtilmiştir. Günde 2000 Ünite D vitamini takviyesinin güneş ışığını az alan toplumlarda kullanılmasının hayat kurtarıcı olabileceği ve herhangi bir zarar yaratmayacağı da söylenmektedir. Ayrıca yaşlı hastalarda D vitamini desteğini almayanlara göre KOVİD-19 hastalığının daha hafif seyrettiği ve ölüm oranlarının daha az olduğu görülmüştür. Çinko insan ve virüs proteinlerinde bulunan bir elementtir. Vücudumuzda demirden sonra en çok bulunan element olan çinko pek çok şeyde rol almaktadır. Bunlar arasında özellikle viral enfeksiyonlara karşı bağışıklığın düzenlemesi KOVİD-19’daki önemini göstermektedir. Son yapılan çalışmalarda çinkonun KOVİD-19 için yeni bir tedavi yaklaşımı olabileceği iddia düşünülmektedir. Ancak halen KOVİD-19’a karşı korunmada ya da tedavisinde kullanımı ile ilgili yeterli araştırma yoktur. Kandaki düşük çinko seviyelerinin KOVİD-19 hastalığına yakalanma riskini artırdığı ve kandaki her birim çinko artışının bir hastanın hastanedeyken hayatını kaybetme ihtimalini azalttığını araştırmacılar göstermiştir. Sonuç olarak şu söylenebilir; KOVİD-19 enfeksiyonundan korunmak için ve/veya tedavi için dışardan aldığımız vitamin ve minerallerin etkili olup olmadığı, hangi mekanizmayı kullanarak yarar sağladığı ile ilgili şimdiye kadar herhangi bir bilimsel kanıt sunulmamıştır. KOVİD-19 enfeksiyonundan korunmak amacı ile fazla miktarda alınan vitamin ve minerallerin vücutta yan etkiler oluşturabileceği hatta fazlasının zehirli etkiler yaratabileceği unutulmaması gereken bir ayrıntıdır. Bu konu ile ilgili klinik araştırmalar halen devam etmektedir. Bu alanda devam etmekte olan klinik araştırmalar yakın bir zamanda bu ajanların KOVİD-19 enfeksiyonundan koruma ve tedavi etme etkinliğinin yanı sıra antimikrobiyal, direnç artırıcı ve daha başka pek çok özelliği hakkında da pek çok soruyu cevaplayacaktır. Bu sebeple şu anda yapılması gereken dengeli beslenmek ve maske- sosyal izolasyon ve hijyen kurallarına riayet etmek gibi görünmektedir. Yasemin Hocama teşekkür ediyorum. Sağlıcakla kalın.  

Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek

Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek


Bu haftaki yazımda Doç. Dr. F. Yasemin Özatik ile bağışıklık sistemimizi güçlendirecek gıda, mineral ve vitaminleri konuştuk.

Yasemin Hoca Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanıdır. Uzun yıllar Sağlık Bakanlığında çalıştıktan sonra 2015 yılında Üniversitede akademik hayata başladı. Tıbbi Farmakoloji bilim disiplini içinde Klinik Araştırmalar, farmakogenetik, kök hücre konularında çalışmalar yaptı ve halen yoğun bilimsel bir çalışma temposu
ile akademik hayatını sürdürüyor.

 

Yazılarıma başladığımdan beri konularımız hep korona pandemisi üzerine oldu. Umarım başarılı ve hızlı bir aşılama dönemi geçirerek, bu hastalığı artık konuşmayacağımız günlere kavuşuruz. Sadece korona virüsüne karşı değil, tüm hastalıklara karşı mücadele edebilmemizin birinci koşulu ruhen ve bedenen tam bir iyilik hali içinde bulunmamızdır. Sağlığın Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılmış olan tarifi de budur. Özellikle ruh sağlığımızın yerinde olmadığı durumları takip eden zaman dilimi, bağışıklık sistemimizin baskı altında olduğu dönemdir. Pek çok hastalığa çok daha kolay yakalanabiliriz. Bu pandemi döneminde de pek çoğumuz ruhsal travma yaşadı. Pandemi dönemini biraz daha kolay atlatabilmek için beslenmemize dikkat etmemizin önemi üzerine Doç. Dr. Yasemin Özatik Hoca ile yaptığımız uzun söyleşiyi aşağıda özetlemeye çalıştım.


Ocak 2020’de dünya, şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV 2) virüsünün nedenolduğu koronavirüs 19 (KOVİD-19) salgını ile karşı karşıya kaldı. KOVİD-19 enfeksiyonunun yüksekoranda insandan insana geçebilmesi nedeni ile sosyal izolasyon ve maske kullanımı en iyi önleyicitedbirler haline gelmiştir. Bu salgın çok büyük bir oranda insanların yaşam tarzlarını, sağlık sistemleri ve ulusal ve küresel ekonomileri etkilemektedir. Özellikle sosyal izolasyon insanların ruh sağlıkları
üzerinde olumsuz etki yapan tatsız bir deneyimdir. Bu süreçte ortaya çıkan ruh hali değişiklikleri kişilerde uyku düzeninin değişmesi, yeme alışkanlıklarının değişmesi, mevcut kronik hastalıkların kötüleşmesi, kilo alımı, alkol kullanımı tütün kullanımı gibi pek çok sağlığa olumsuz etki eden faktörlerin artması ile sonuçlanmıştır. Dengeli beslenme, kişilerin sağlığını iyileştirebilen, diyabet, hipertansiyon ve obezite gibi kronik hastalıkların önlenmesine ve/veya kontrol altında tutulmasına yardımcı olarak sosyal izolasyon ile ilişkili zararlı sağlık sonuçlarını azaltabilen başlıca belirleyicilerden biridir. Aynı zamanda kişinin ruh sağlığının düzenlenmesine ve hissedilen bitkinliğin önlenmesine de yardımcı olduğu klinik olarak kanıtlanmıştır. Bağışıklık sisteminin besinsel olarak düzenlenmesi de her yaşta önemlidir. Örneğin erken çocukluk çağında alınan anne sütü içeriğinde bulunan enzimler, hormonlar ve antikorlar sayesinde çocukları enfeksiyonlardan ve solunum yolu hastalıklarından korumaktadır. Yaşlı bireylerin beslenme alışkanlıklarındaki yanlışlar bağışıklık sistemlerinde zayıflamaya ve enfeksiyonlara açık hale gelmelerine yol açar. Omega 3 çoklu doymamış yağ asitleri ve probiyotikler gibi bazı besinler oluşabilecek enfeksiyona karşı insan vücudunun cevabını artırmakta ve solunum yolu
enfeksiyonlarına karşı direnç mekanizmasının gelişmesine katkıda bulunmaktadır.


KOVİD-19 ile enfekte bireylerde beslenme durumu, hastalığın seyri açısından önemli bir faktördür ve KOVİD-19 klinik seyrini belirleyebilir. Seçilen vitaminler (örneğin; A, D, C ve D), mineraller (örneğin; selenyum, çinko ve demir) ve omega 3 yağ asitleri takviyesi bazı araştırmacılar tarafından önerilmiştir. Ancak enfeksiyonları önlemek açısından yeterli olduğu konusunda yeterli kanıtlar yoktur. Ayrıca vitamin ve minerallerin yüksek doz alımları yan etkiler ve toksik etkilere de neden olabilir veya
alınması gereken diğer ilaçlarla etkileşim yaparak bu ilaçların etkilerinin azalmasına ya da artarak zararlı olmasına neden olabilir.

 

Yapılan araştırmalara göre Vitamin C’nin solunum sistemini etkileyen viral enfeksiyonlarda kullanılabilir olduğunu göstermiştir. Ağır KOVİD-19 geçiren hastalarda Vitamin C seviyelerinin düşük olduğu gösterilmiştir. Ayrıca Vitamin C düzeylerinin düşük olduğu toplumlarda da KOVİD-19 risk faktörlerinin yüksek olması da Vitamin C’nin önemini göstermektedir. Ancak C vitamini ile ilgili
KOVİD-19 enfeksiyonuna yönelik çalışmalar hala devam etmektedir. Şu bir gerçek ki C vitamini bağışıklık sisteminin en çok ihtiyaç duyduğu vitaminlerden biridir.

 

D vitamininin normal sınırlar içinde olmasının KOVİD-19’dan korunmada etkili olabileceği ileri sürülmektedir. Yapılan araştırmalarda KOVİD-19 hastalığını ağır geçirenlerde orta düzeyde geçirenlere göre Vitamin D eksikliğinin daha fazla gözlendiği bildirilmiştir. Olası D vitamini eksikliğinin düzeltilmesinin KOVİD-19 pandemisi döneminde güvenli olduğu belirtilmiştir. Günde 2000 Ünite D vitamini takviyesinin güneş ışığını az alan toplumlarda kullanılmasının hayat kurtarıcı olabileceği ve herhangi bir zarar yaratmayacağı da söylenmektedir. Ayrıca yaşlı hastalarda D vitamini desteğini almayanlara göre KOVİD-19 hastalığının daha hafif seyrettiği ve ölüm oranlarının daha az olduğu görülmüştür.


Çinko insan ve virüs proteinlerinde bulunan bir elementtir. Vücudumuzda demirden sonra en çok bulunan element olan çinko pek çok şeyde rol almaktadır. Bunlar arasında özellikle viral enfeksiyonlara karşı bağışıklığın düzenlemesi KOVİD-19’daki önemini göstermektedir. Son yapılan çalışmalarda çinkonun KOVİD-19 için yeni bir tedavi yaklaşımı olabileceği iddia düşünülmektedir.
Ancak halen KOVİD-19’a karşı korunmada ya da tedavisinde kullanımı ile ilgili yeterli araştırma yoktur. Kandaki düşük çinko seviyelerinin KOVİD-19 hastalığına yakalanma riskini artırdığı ve kandaki her birim çinko artışının bir hastanın hastanedeyken hayatını kaybetme ihtimalini azalttığını araştırmacılar göstermiştir.


Sonuç olarak şu söylenebilir; KOVİD-19 enfeksiyonundan korunmak için ve/veya tedavi için dışardan aldığımız vitamin ve minerallerin etkili olup olmadığı, hangi mekanizmayı kullanarak yarar sağladığı ile ilgili şimdiye kadar herhangi bir bilimsel kanıt sunulmamıştır. KOVİD-19 enfeksiyonundan korunmak amacı ile fazla miktarda alınan vitamin ve minerallerin vücutta yan etkiler oluşturabileceği hatta fazlasının zehirli etkiler yaratabileceği unutulmaması gereken bir ayrıntıdır. Bu konu ile ilgili klinik
araştırmalar halen devam etmektedir. Bu alanda devam etmekte olan klinik araştırmalar yakın bir zamanda bu ajanların KOVİD-19 enfeksiyonundan koruma ve tedavi etme etkinliğinin yanı sıra antimikrobiyal, direnç artırıcı ve daha başka pek çok özelliği hakkında da pek çok soruyu cevaplayacaktır. Bu sebeple şu anda yapılması gereken dengeli beslenmek ve maske- sosyal izolasyon ve hijyen kurallarına riayet etmek gibi görünmektedir.


Yasemin Hocama teşekkür ediyorum.
Sağlıcakla kalın.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.