Bu köşede Kütahya ve tarih alanında düşüncelerimi yazıya dökerek sizlerle paylaşma gayreti içerisindeyim. Yazı konumu bu hafta ise Kütahya'da heyecan yaratan bir gelişme üzerine yazmak istedim. Bu heyecan yaratan gelişmeye şahsım da kesinlikle kayıtsız kalamazdı. Nedir bu gelişme? Özetle biraz bahsedeyim, başlıktan da anlayacağınız üzere konu KÜTAHYASPOR...   Malum olduğu üzere yaşadığımız salgın süreci ile bütün spor faaliyetlerine de ara verilmişti. Salgın sürecinin kontrol altına alınması ve “yeni normal hayat” diye tabir edilen sürece girmemiz ile Türk spor camiasında da yeniden faaliyetlere seyircisiz ve bazı önlemler alınarak başlandı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) da yaptığı toplantılar ile Süper lig, Birinci lig, İkinci Lig ve Üçüncü liglerin yeniden oynanması yönünde kararlarını açıkladı. Bu günlerde ise Belediye Kütahyaspor'un da mücadele ettiği Bölgesel Amatör Ligi'nin de kaldığı yerden başlaması veya da farklı bir formülle bu sezonun tescillenmesi bekleniyor. Bu farklı formül ise gerek basında gerekse de sosyal medyada konuşulmaya başlanması ile Kütahyaspor aşıklarını büyük bir heyecana sevk etti. BAL (Bölgesel Amatör Lig) ve SAL (Süper Amatör Lig) takımları ile ilgili TFF'nin ligin bitimine 4 hafta kalması nedeni ile verilecek kararlar üzerinde Belediye Kütahyaspor'un da aralarında bulunduğu 20 takımı bir üst lige çıkartma kararı da alabileceği konuşuluyor. Yani eğer bu düşünce gerçekleşirse Bölgesel Amatör Lig'de 11 grubun liderleri ve gruplarında şampiyonluk yarışının içerisinde olan 9 takım 2020-2021 Sezonunda TFF 3.Lig'de yer alacak.   TFF'nin kararı ne yönde olursa olsun bu hafta binlerce Kütahyaspor aşığının sosyal medyadaki heyecanı, azmi ve kararlılığı gurur verici bir tablo oluşturdu.23 Mayıs 1966 tarihinde Dumlupınarspor, Dağcılık, Kütahya Gençlik ve Alayunt Gençlik takımlarının birleşmesiyle kurulan Kütahyaspor bugün 54 yaşında...Bugün sosyal medyada arşiv fotoğraflarını, görüntülerini gördükçe elbette hepimiz bazen seviniyor, bazen hüzünleniyoruz. Yaşım gereği çocukluğumda babamla takımımız 2.Lig'de mücadele verirken elimden tutup stadyumun yolunu tutardık. Bilirdik ki; milliyetçilik önce kendi evinde, kendi mahallende, kendi şehrinde başlardı... Bize büyüklerimiz böyle öğretmişlerdi. Ortaokul çağlarımızda her Kütahyaspor maçına gitmek için harçlıklarımızı biriktirip Dumlupınar Stadı önünde metrelerce kuyruğa girmek bizim için büyük heyecandı. Harçlığımızı biriktiremesek de Kütahyaspor'u yalnız bırakmayan binlerce kişiden biri çıkar, orada bekleyen çocuklara veya gençlere bilet alarak maçı izlemelerini, takımımızı desteklememizi isterdi. Aradan yıllar geçse de kulübümüz ne zorlu badireler atlatsa da, on yıldır BAL'da mücadele etsek de Kütahya halkı, Kütahyaspor'a hiç küsmedi! Hiç ümidini kaybetmedi. Turkuaz rengine aşkı, lacivert rengine sevdası inadına arttı. Dumlupınar ruhunu hep ayakta tuttu. Açık tribün, kapalı tribün MAVİ-LACİVERT, EN BÜYÜK KÜTAHYA diye sesimiz kısılana kadar takımımızı desteklemenin gururunu hiç unutmadık. “Geçmişi unutmadan geleceğe yön vermek imkansızdır” sözü ile bugün geriye dönüp sadece son on yılı incelediğimizde bile biz kendimiz farkına varmadan bile aslında Kütahya halkı olarak, Kütahyaspor aşıkları olarak çok iş başardık. Yönetimine kayyum atanan, borçlar yüzünden yönetici bulunamayan, kapatmaktan başka çare yok denilen günlerden bugün yeniden el ele, gönül gönüle vererek yeniden profesyonel liglere geri dönmenin son dönüm noktasındayız. Kütahya halkı olarak son zamanlarda şehrimizin işsizlik, ekonomi vs. problemlerinin yanında Kütahyaspor'u da her platformda dile getirmemiz bir farkındalık oluşturdu. Son genel ve yerel seçimlerde bütün adayların seçim vaadleri arasında Kütahyaspor'a destek sözleri ilk sıralardaydı. Eskiden sadece mitinglerde Kütahyaspor atkısı takıp üç-beş cümle ile bu işi bu şehirde bitirebileceğini zannedenler, artık Kütahya'nın sessiz çığlıktan sesli çığlığa geçerek bu şahıslara “YETTİ GALİ” diyerek hepimiz gösterdik. Neden? Çünkü Kütahyaspor şehrin adını taşıyan, bütün şehri kucaklayan, siyaset üstü bir markadır. Bu markanın en iyi yerlerde olması gerektiği bilinci gün geçtikçe artıyor. Diğer illerdeki örneklerine bakıldığında rekabetin daha da zor hale geldiği, ekonomik sorunları gidermek için geliştirilen formüllere bakıldığında belki geç kaldık ama özetle bugüne baktığımızda hepimizin istediği çıkış noktasını Kütahya olarak biz de aslında kendi imkânlarımızla bulmuş olduk. Artık seçtiğimiz milletvekilleri sadece seçim sürecinde değil, maddi-manevi mavi şimşeğin imkân bulduğu her hafta maçlarına geliyor, destek de bulunuyor. Seçilen Belediye Başkanımız Sayın Alim Işık Beyefendi seçim öncesinde verdiği sözleri unutmadı. Verdiği söz itibariyle Kütahya Belediyesi'nin kulübe “sponsor” olması ve “Belediye Kütahyaspor” adıyla, yönetimi ile, teknik heyeti ve sporcuları ile her anlamda eskiye göre daha güçlü, daha kurumsal bir spor kulübüne dönüştürülmesi siyasi görüşü farklı her kesim tarafından takdir ediliyor. Sırada Kütahya'ya, Kütahyaspor'a yakışacak bir STADYUM! Bu çalışmaları gerçekleştirenler kadar büyük emeği bulunan gizli kahramanlar; fedakâr, cefakâr Kütahyaspor taraftarıdır...   Sözün özü, bu yazımı yazarken halen daha açıklanmayan kararın sonucu ne olursa olsun; İster son kalan maçlarımızı oynayalım, ister verilen karar ile 3.Lig'e çıkalım önümüzdeki sezon tüm Kütahya halkı olarak Belediye   Kütahya sporumuzun yanında omuz omuza olmamız gerektiği düşüncesiyle tribünde söylenen o meşhur marşın sözleri ile yazımı bitirmek istiyorum;   “NE ZAMAN GELECEK O BÜYÜK GECE, TURLAR ATACAĞIZ CUMHURİYET'TE!”