Konu ile ile ilgili yazıma başlamadan önce, bu köşede yayımlanan üç yazıma da destek veren, beğenilerini sosyal medyadan ulaşarak ileten tüm dostlarıma, okuyucu hemşehrilerimize ve şahsıma görüş ve düşüncelerimi yazma fırsatı veren Kütahya Telgraf Gazetesi'ne teşekkür ediyorum.
Özellikle “Ya Sen Kütahya?” başlığı altında yazdığım yazıya çok büyük destek aldım. Kütahya'nın zenginliklerinin gün yüzüne çıkması için, sevdası Kütahya-kaygısı Kütahya olan herkesin dile getirdiği bu konularda ben de görüşlerimi belirttim. Kütahya'nın kalkınması ve gelişmesi için önce “marka şehir” olunması gerektiğini, cazibe merkezi olursak dışarıdan yatırımcının geleceğini, turizm ve üniversite sektörünü ayağa kaldırmamızı defaatle belirten MHP Kütahya Milletvekili Sayın Ahmet Erbaş'ın başlattığı “Kütahya Seni Bekliyor” temalı tanıtım seferberliğini ve görüşlerini bu konuyla ilgili çok önemsiyor ve destekliyorum...
Bu yazımda, sıklıkla giderek gördüğüm, gezdiğim Murat Dağı'nı ele almak istedim. Uzun süredir Murat Dağı ile ilgili tartışmalar devam ediyordu. Yazıyı yazarken haberlerde gördüğüm Gedizliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı'nın açıklamasında ÇED raporunun iptal edildiğini, siyanürle altın arama çalışmalarının son bularak Murat Dağı'nda onlarca hektar alanın yok edilmesinin önüne geçildiğini belirtti. Bu önemli gelişmeyi de belirtmek isterim.
Peki doğa harikası başlığını attığım Murat Dağı'nın yapısı ve coğrafi özelliği nedir?
İçinde farklı zamanların sırlarını saklayan Murat Dağı, binlerce yıl ötesinden bu zamana hep bir ilgi alanı olmuş durumdadır. Antik Çağ'da “Ana Tanrıça Kybele'nın Dağı” anlamına gelen Dindymon adıyla anılan bu dağ, Orta Çağ'da Hristiyanların kutsal mekanlarından biriydi .XIV. yüzyılda Kadoi'yi (Gediz) fetheden Türkmenler dağa Murat Gazi'nin adını vererek şehit alperenin adını sonsuzluğa taşımıştır.
Ege Bölgesinin en yüksek 2. dağı olan Murat Dağı; 2312 metre yükseklikte, 400 hektarlık zengin bir orman alanıdır. Tarihi derinliklerinden günümüze yansıyan mistik dokusu, gizemli doğal güzellikleriyle daha bir anlam kazanmıştır. Murat Dağı'nda kavak, çınar, çam, kiraz, ceviz ağaçları ve birbirinden güzel çiçekler arasında huzurlu ve keyifli vakit geçirmek bambaşka...Çuha çiçekleri, orkideler ve hele de ağlayan gelin olarak da bilinen “ters lale” veya “mahcup lale” çiçeğini yerinde görmek size ayrıcalık katacaktır. Son yıllarda bitkisel tedavi ve alternatif tıp alanlarında sıklıkla övgü dolu sözlerle gündeme gelen sarı ve mavi kantaronları kendi ellerinizle doğada toplayabilirsiniz. Kaynaklara göre burada 114 endemik tür bitki yaşıyor. Türkiye ve Dünya'da nadiren yetişen yılkı atları Murat Dağı'nın zirvelerinde kendilerine yaşam alanı bulmaktadır. Bunun yanı sıra boz ayı, tilki, vaşak ve kızıl geyikler de yaşamaktadır. Birçok ovayı sulayan soğuk akarsuların kaynağı ve 8 sıcak su kaynağını aynı anda içinde barındıran bu nadir yerin adı Murat Dağı...
Kekiğin tadını, şifalı sıcak sularıyla kaplıcalarını, yoğun ilgi gören Murat dağı termal kayak merkezini gören; yaşamayı, doğayı seven herkesi Murat Dağı kucaklıyor. Kütahya içinden ve dışından birçok turist bir kez bu doğada harikasını yerinde gördüğünde her yıl buraya gelmek için fırsat kolluyor.
Reçine ve kekik kokulu, serin havasıyla “Gediz'in Cenneti” Murat Dağı ile ilgili satırlarca yazı, onlarca güzelliği yazılabilir. Yazı alanımın sınırı gereği şimdilik bu kadar bilgiyle sınırlandırıyor, daha fazla gizemli güzelliğini görmek için herkesi Murat Dağı'nı hayatında bir kez de olsa ilk fırsatta görmeye çağırıyorum. Gerçekten de görmeye, sahip çıkmaya ve tanıtmaya DEĞER...