Yapı denetim sistemi doğru yolda

GENEL
 

Yapı denetim sistemi doğru yolda

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği, 17 Ağustos'un 24. yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 12 yıldır uygulanmakta olan kanun ve yönetmeliklerle birlikte yapı denetim sisteminin doğru yolda ilerlediğini belirtti.ANKARA (İGFA) - 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden geçen 24 yıl ardında yapılan çalışmalar ve mücadelerle yapı denetim sisteminin doğru yolda ilerlediği kaydedildi. Yapı Denetim Kuruluşları Birliği, konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Birlikten yapılan açıklamada, 17 Ağustos 1999'un ülke tarihinin en kara ve en acı günlerinden biri olduğu anımsatılarak, "Yaşanan şok, kaos ve çaresizlik daha dün gibi aklımızda… Depremin sebep olduğu on binlerce canımızın kaybının acısı hala yüreğimizde… Ülkece yaşadığımız ekonomik ve psikolojik hasarları atlatmak yıllar sürdü; depremi birebir yaşayanlar ise onarılmayacak yaralar aldılar" ifadelerinik ullandı. Ülke ekonomisinin aldığı darbenin yıkımın bir başka boyutu olduğunu ifade eden Birlik Yönetimi, "Depremin ülkemize maliyeti yaklaşık 17 milyar dolar oldu. Depremle savaşın en büyük teminatı olan “Yapı denetim” kavramı ile de ülkemiz ilk kez, bu büyük deprem sonrasında tanıştı. Yaşanan kayıpların boyutları o kadar büyüktü ki, depremden hemen sonra yapı güvenliği alanında çeşitli arayışlara girildi ve “yapı denetim sistemi” gündeme geldi. 3 Şubat 2000 tarihinde Kanun Hükmünde Kararname ile 27 ilde pilot uygulama kapsamında yapı denetim kuruluşları kuruldu ve çalışmaya başlandı. Ancak bugünkü kanun ve yönetmeliklerin ana hatlarını oluşturan 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun 13 Temmuz 2001 tarihinde yayımlanmış ve 1 Ocak 2011 tarihine kadar 19 pilot ilde uygulanmıştır. 1 Ocak 2011’den sonra ise tüm illerde uygulamaya geçilmiştir. Yani, yapı denetim kuruluşlarının ve beton laboratuvarlarının tanım, kapsam, amaç ve görevlerini kapsayan bu kanun ülke genelinde son 12 yıldır uygulanmakta olup, geçtiğimiz 12 yıl boyunca çeşitli yönetmelik ve genelgeler ile şekillenmiş ve bugünkü halini almıştır" dedi. En etkili değişimin 2019 yılında hayata geçirilen, yapı denetim kuruluşlarının “havuz sistemi” diye tabir ettiğimiz elektronik dağıtım ile belirlenmesi olduğuna dikkati çekilen açıklamada, "Havuz sistemi sayesinde yapı denetim kuruluşlarının müteahhitlerle müşteri ilişkisi kesilmiş, atamalar Bakanlık tarafından yapılmaya başlanmıştır. Yine yakın geçmişte uygulamaya koyulan, betonların standartlara uygunluğunun çip teknolojisi ile takip edilmesi sistemi dünyada da ses getirmiş ve dünya çapında öncü bir uygulama olmuştur. Ayrıca 2021 yılından itibaren, Bina Kimlik Sertifikası adı verilen sistem ile oturma ruhsatı alan yapıların 5 yılda bir kontrol edilip projeye uygunluklarının teyit edilmesi planlanmıştır. Bu sistem, yapılara sonradan müdahale edilmesinin önlenmesi anlamında son derece önemlidir. Bütün bu yenilikler, depremle mücadelede elimizi güçlendiren, önemi ve etkisi çok büyük çalışmalardır.  0 Ekim 2020’de İzmir’de yaşadığımız 6.6 büyüklüğü depremde gördük ki, yapı denetimli binaların hiçbirinde taşıyıcı sistem hasarı meydana gelmemiş, can kaybı yaşanmamıştı. Bu durum, yapı denetim sisteminin doğru yolda ilerlediğinin bir göstergesiydi" ifadelerine yer verildi.

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği, 17 Ağustos'un 24. yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 12 yıldır uygulanmakta olan kanun ve yönetmeliklerle birlikte yapı denetim sisteminin doğru yolda ilerlediğini belirtti.

ANKARA (İGFA) - 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden geçen 24 yıl ardında yapılan çalışmalar ve mücadelerle yapı denetim sisteminin doğru yolda ilerlediği kaydedildi.

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği, konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Birlikten yapılan açıklamada, 17 Ağustos 1999'un ülke tarihinin en kara ve en acı günlerinden biri olduğu anımsatılarak, "Yaşanan şok, kaos ve çaresizlik daha dün gibi aklımızda… Depremin sebep olduğu on binlerce canımızın kaybının acısı hala yüreğimizde… Ülkece yaşadığımız ekonomik ve psikolojik hasarları atlatmak yıllar sürdü; depremi birebir yaşayanlar ise onarılmayacak yaralar aldılar" ifadelerinik ullandı.

Ülke ekonomisinin aldığı darbenin yıkımın bir başka boyutu olduğunu ifade eden Birlik Yönetimi, "Depremin ülkemize maliyeti yaklaşık 17 milyar dolar oldu. Depremle savaşın en büyük teminatı olan “Yapı denetim” kavramı ile de ülkemiz ilk kez, bu büyük deprem sonrasında tanıştı. Yaşanan kayıpların boyutları o kadar büyüktü ki, depremden hemen sonra yapı güvenliği alanında çeşitli arayışlara girildi ve “yapı denetim sistemi” gündeme geldi. 3 Şubat 2000 tarihinde Kanun Hükmünde Kararname ile 27 ilde pilot uygulama kapsamında yapı denetim kuruluşları kuruldu ve çalışmaya başlandı. Ancak bugünkü kanun ve yönetmeliklerin ana hatlarını oluşturan 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun 13 Temmuz 2001 tarihinde yayımlanmış ve 1 Ocak 2011 tarihine kadar 19 pilot ilde uygulanmıştır. 1 Ocak 2011’den sonra ise tüm illerde uygulamaya geçilmiştir. Yani, yapı denetim kuruluşlarının ve beton laboratuvarlarının tanım, kapsam, amaç ve görevlerini kapsayan bu kanun ülke genelinde son 12 yıldır uygulanmakta olup, geçtiğimiz 12 yıl boyunca çeşitli yönetmelik ve genelgeler ile şekillenmiş ve bugünkü halini almıştır" dedi.

En etkili değişimin 2019 yılında hayata geçirilen, yapı denetim kuruluşlarının “havuz sistemi” diye tabir ettiğimiz elektronik dağıtım ile belirlenmesi olduğuna dikkati çekilen açıklamada, "Havuz sistemi sayesinde yapı denetim kuruluşlarının müteahhitlerle müşteri ilişkisi kesilmiş, atamalar Bakanlık tarafından yapılmaya başlanmıştır. Yine yakın geçmişte uygulamaya koyulan, betonların standartlara uygunluğunun çip teknolojisi ile takip edilmesi sistemi dünyada da ses getirmiş ve dünya çapında öncü bir uygulama olmuştur. Ayrıca 2021 yılından itibaren, Bina Kimlik Sertifikası adı verilen sistem ile oturma ruhsatı alan yapıların 5 yılda bir kontrol edilip projeye uygunluklarının teyit edilmesi planlanmıştır. Bu sistem, yapılara sonradan müdahale edilmesinin önlenmesi anlamında son derece önemlidir. Bütün bu yenilikler, depremle mücadelede elimizi güçlendiren, önemi ve etkisi çok büyük çalışmalardır.
 0 Ekim 2020’de İzmir’de yaşadığımız 6.6 büyüklüğü depremde gördük ki, yapı denetimli binaların hiçbirinde taşıyıcı sistem hasarı meydana gelmemiş, can kaybı yaşanmamıştı. Bu durum, yapı denetim sisteminin doğru yolda ilerlediğinin bir göstergesiydi" ifadelerine yer verildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.