Mesleki ve Teknik Liselerin Geleceği...
Mesleki ve Teknik Liselerin Geleceği...
Geçmişte, mesleki ve teknik eğitim kurumları hakkında seneler süren birçok araştırma yapılmıştır. Tarihi, gelişimi, işleyişi, niteliği, kalitesi, öğrencinin mezun olunduktan sonraki süreçleri, eğitimcinin meslek liselerine katkıları vs. Bunlar gibi daha devamı gelecek pek çok araştırmaları görebiliriz.
Geçmişte, mesleki ve teknik eğitim kurumları hakkında seneler süren birçok araştırma yapılmıştır. Tarihi, gelişimi, işleyişi, niteliği, kalitesi, öğrencinin mezun olunduktan sonraki süreçleri, eğitimcinin meslek liselerine katkıları vs. Bunlar gibi daha devamı gelecek pek çok araştırmaları görebiliriz.
Geçmişte, mesleki ve teknik eğitim kurumları hakkında seneler süren birçok araştırma yapılmıştır. Tarihi, gelişimi, işleyişi, niteliği, kalitesi, öğrencinin mezun olunduktan sonraki süreçleri, eğitimcinin meslek liselerine katkıları vs. Bunlar gibi daha devamı gelecek pek çok araştırmaları görebiliriz.
Bu yazımızda; gündeme gelmesi gereken, ülkemizin geleceği için hayati önem taşıyan, Türkiye'nin bel kemiği olan, hatta ve hatta olmazsa olmaz niteliğe sahip mesleki ve teknik eğitim kurumlarının önemini, sorunlarını ve çözüm önerilerini gündeme getireceğiz.
Bildiğiniz üzere mesleki ve teknik eğitim kurumları; ülkemizin artık ara elemandan ziyade aranılan eleman yetiştirmesinde çok önemli rol oynamaktadır. Nitekim günümüzde sanayi, endüstri ve birçok sektörlerde aranılan eleman yetersizliği de aşikârdır. Pek çok araştırmada, mesleki eğitimde hem öğrenci sayılarında azalış olduğu, hem de öğrencilerin mezun oranlarının düşük olduğu, niteliğin ve kalitesinin eskisi gibi olmadığı görülüyor.
Araştırmalar neticesinde; mesleki ve teknik eğitim kurumlarının son yıllarda üniversitelere yönelik eğitim konusunda azalan itibarı nedeniyle, tercih eden öğrencilerin sınav sonuçlarına göre bakıldığında başka seçenek olmaması sebebiyle mecburiyetten kayıt yaptırdıkları eğitim kurumları haline geldiği sonucuna varılıyor. Bu sebeple, başarı düzeyi düşük olan öğrencilerin bu okullara geldiği biliniyor. Böyle olunca, mesleki ve teknik eğitim kurumları lise sınavlarında başarılı olamayan öğrencilerin geldikleri son adres konumuna gelmiş durumda kalıyor.
Yine yapılan birçok araştırmalar neticesinde meslek elemanı yetiştiren eğitim kurumlarının birçok nedenlerden dolayı gençler ve toplum tarafından tercih edilme oranında da bir düşüş yaşandığı gözlemlenmiştir. Dolayısıyla, nitelikli meslek elemanı yetiştiren mesleki ve teknik eğitim kurumlarını tercih eden öğrencilerde yetenek ve beceri düzeyinde de düşüş yaşanmıştır. Senelerin sorunu olan bu süreç sonunda, tüm sektörlerin ihtiyaç duyduğu nitelikli ara eleman hususunda hem nicel hem de nitel sorunlar yaşanmaya başlandığı biliniyor. Araştırmalar sonucunda; birçok erkin birlikte hareket ederek çözebileceği bu sorunun çözümü için stratejik olarak kamu, özel sektör karar alıcıları, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve birliklerin rolleri ile ilgili çalışma yapılması gerekliliği doğuyor. Zaman zaman kısa süreli çözüm geliştirmek adına uygulanan birçok projeler olmasına rağmen sorunun çözümü için mesleki eğitime yönelik temel stratejilerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının tercih edilmeme sebeplerini çok yönlü araştırdığımızda; Mesleki ve teknik yetersizliği, öğrenme ve çalışmaya isteksizliği, meslek etiği ve iş etiği konusunda düşük bilinç düzeyini, işe bağlılığın düşük olmasını, yüksek iş gören devir hızını, mevcut kapasite ile orantısız yüksek ücret beklentisini, mevcut teknolojiler ile uyumsuz eğitimi, yükseköğrenime yönlenme eğilimi, mevcut mesleki nitelik ve yeteneklerin geliştirilmesine yönelik isteksizliği, okullarda fiziki alt yapı yetersizlikleri, öğrenci ve öğretmen oranlarındaki yetersizliği, mesleki ve teknik eğitim ortaöğretimine gelen öğrencilerin yetkinlik ve yeterlilik açısından potansiyel sorununu, sektörün ihtiyaç duyduğu niteliklerde yetişmiş eleman yetersizliğini görebiliyoruz.
Sektörel gelişmelerin doğurduğu ihtiyaçları karşılayacak nitelikli eleman oranı arasında uçurum fark oluşmuştur. Mesleki ve teknik eğitim demek; el becerisi veya pratik becerilerle kariyer kazandırmayı amaç edinen kişileri sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinde istihdam için nitelikli iş gücü sunabilecek şekilde yetiştirmek, mesleklerinin devamı olan üniversitelere geçiş için gerekli temel eğitimi verebilmek demektir. Türkiye'nin kalifiyeli ve kaliteli insan gücü ihtiyacı düşünüldüğünde, mesleki ve teknik eğitim kurumlarının kalitesinin artırılmasına yönelik olarak geliştirilecek stratejiler ve politikalar büyük önem arz etmektedir. Zira verimliliğin düşmesi, işletmelerin mevcut kapasitelerini tam olarak kullanamamalarına da neden olmaktadır.
Günümüzde mesleki ve teknik eğitim kurumlarının, teorik bilgiyi belirli bir düzeyde sunabildikleri halde, pratik bilgiyi ve beceriyi yeterince sunamadığı düşünülüyor. Özellikle sanayi alanında eğitim görmüş kişiden ziyade; çıraklık yapmış, pratik bilgi ve becerisi olan kişilerin tercih edildiğini görebiliyoruz. Örneklendirirsek; işveren işyerinde istihdam sağladığını insanın, kısa sürede işi bitirebilmesini, arızayı kolaylıkla çözebilmesini istiyor. İşveren için çalışacak insanın, okulda eğitim görmüş ya da görmemiş olmasının öncelik taşımadığını görüyoruz. Bu açıdan bireyi bir iş veya mesleğe hazırlamayan bir eğitim sistemi, dengesiz olduğu kadar etkisizdir. Endüstrileşme, teknoloji, sanayi yönünden gelişmiş ülkelere baktığımızda, mesleki teknik eğitimin ilerleme ve gelişme aşamasında çok aktif bir rol oynadığını görebiliriz. Dolayısıyla bu eğitim kurumlarının verimliliklerini artırıcı, onları işlevsel olarak kalıcı düzeye ulaştırmak için uygun politikaları belirleyip başarı ile uygulayabilmemiz gerekmektedir.
Mesleki ve Teknik Eğitim Kurumları'nın daha nitelikli hale getirilmesi için yapmış olduğum araştırmalar neticesinde konuyu toparlarsak, aşağıdaki maddeleri sıralayabiliriz;
1. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarına ayrılan bütçe payı gözden geçirilebilir ve bu eğitim kurumlarına ayrılan ödeneğin arttırılması düşünülebilir.
2. Araç-gereç ve donanımın gelişen ve ilerleyen teknolojiye ayak uydurabilmesi için gelişmiş araç ve gereçlerin temin edilmesi sağlanabilir.
3. Okulların özel sektöre ve kamuya üretim yapar hale getirilmeleri sağlanabilir.
4. Meslek lisesi öğrencilerinin üniversite eğitiminde kendi alanlarında istedikleri bölümlere yerleşmeleri için gerekli düzenlemeler yapılabilir.
5. Meslek ve teknik eğitim kurumlarından mezun olanların istihdamı ile alakalı özel sektörde kendi mesleklerine göre olan alanlarda zorunlu işe alımı sağlayıcı düzenlemeler yapılabilir.
6. Öğretmen niteliğinin önceki yıllara oranla belirgin biçimde düştüğü gözlemlendiğinde, niteliğin olumlu yönde artırılması için öğretmenlerin gelişen teknolojiyi izlemelerini sağlayacak uygulamaların ve eğitim programlarının arttırılması düşünülebilir.
7. Öğrenci niteliğinin önceki yıllarda daha iyi olduğunu araştırmalar gösteriyor. Buna göre şu anda niteliğin azaldığını söylersek, daha nitelikli hale getirebilmek için sanayi faaliyetleri ile eşgüdümlü olunması sağlanabilir. Okul ve Sanayi arasındaki işbirlikleri tekrar incelenerek yeni düzenlemeler yapılabilir, iş birlikleri okul-sanayi dengesi düzeyinde arttırılabilir.
8. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının prestijinin ve itibarının iyileştirilmesi ve talebinin arttırılması ile ilgili olarak, Devlet kurumları ile Üniversite - Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Okulları - Sanayi ve Ticaret Odaları ile firmalar arasında işbirlikleri oluşturulabilir, ortak projeler yürütülerek, organizasyonlar yapılabilir.
Ülkemizin küresel rekabette yerini alabilmesi için; eğitime ayrılan kaynakları daha verimli ve etkin kullanabilmesi ve eğitim sisteminin tüm süreçlerinin kaliteye ve niteliğe dayalı hale getirilmesi gerektiği kaçılmaz bir gerçektir.
Yeri gelmişken Kütahya'da bu konu hakkındaki gelişmelere gelelim.
Kütahya'da yakın zamanda bunun örneğini görebileceğimizi umuyorum ki bildiğiniz üzere; Kütahya'da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından inşa edilen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin yapımı tüm hızıyla devam etmekte. Önceki sayılarımızda KÜTSO Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İsmet Özotraç ile ve 1.OSB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Tolga Eskioğlu ile uzunca röportajlar yapmış, ayrıca Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin yapımı, işlevi, niteliği ve amacı hakkında özel söyleşi yapmış, bu umutlandıran müjdeye ve habere geniş yer vermiştik.
KÜTSO ve 1. Organize Sanayi Fabrikası'nın da ciddi katkılar sağladığını ve büyük hassasiyetle önem verdiklerini biliyoruz. 1. OSB' de inşası devam eden ve faaliyete geçmesini beklediğimiz mesleki ve teknik eğitim kurumuyla hem öğrencilere nitelik kazandırabilmek, hem de aranılan eleman ihtiyacını giderebilmek için KÜTSO ve 1. OSB kollarını sıvadı.
Okul faaliyete geçtiğinde Kütahya'da ara eleman, aranılan nitelikli eleman ihtiyacına ve istihdama büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bir mutlu edici yanı da sadece il-ilçe bazında öğrenci yetiştirmeyi hedeflemiyorlar, şehir dışından da gelebilecek yatılı öğrencileri de kabul edebilecek, öğrencilere tüm kolaylıkları sunabilecek vaziyette bir okul inşa ediliyor.
Umuyorum ki, Endüstri Meslek Liselerinin itibarını ilimizde arttırmaya yönelik çalışmalar yapabilir, hem ülke, hem de şehir ekonomisine katkı sağlayabilir. Ayrıca şehrimizde gittikçe artan istihdam sorununa da fayda sağlayabiliriz.
Mesleki ve Teknik Eğitim Anadolu Lisesi'nin yapımı için emeği geçenlere teşekkür etmekle birlikte, gerek Telgraf Gazetesi olarak gerekse bireysel olarak Kütahya lehine atacağınız her adımda, her zaman desteğe hazır olduğumuzu bilmelerini isteriz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.