"Cumhurbaşkanımızın adaylığı önünde hukuken hiç bir tereddüt bulunmamasına rağmen Altılı Masanın konuyu bu şekilde gündeme taşıması, bir garabet, bir komedidir."

GENEL
 

"Cumhurbaşkanımızın adaylığı önünde hukuken hiç bir tereddüt bulunmamasına rağmen Altılı Masanın konuyu bu şekilde gündeme taşıması, bir garabet, bir komedidir."

"Türkiye hukuksuzluk, kanunsuzluk ve başıbozukluğu ilke edinmiş bir muhalefet topluluğuna sahiptir."

Altılı masanın bugünkü ortak açıklamasından anladığım şu; Türkiye hukuksuzluk, kanunsuzluk ve başıbozukluğu ilke edinmiş bir muhalefet topluluğuna sahiptir. Üstelik altılı masa muhalefeti bu tavrı hukuki bir tavırmış gibi pazarlamaya çalışmaktadır. 16.04.2017 tarihinde gerçekleştirilen referandumda kabul edilerek, bir kısım hükümleri 27.04.2017, diğer hükümleri ise sırasıyla 30.04.2018 ve 09.07.2018 tarihlerinde yürürlüğe giren 21.01.2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanun ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üye sayısının değiştirilmesinden Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yeniden yapılandırılmasına kadar çeşitli konularda önemli düzenlemeler öngören söz konusu Anayasa değişikliğinin temelini, hükümet sisteminin değiştirilmesi oluşturmaktadır. Bu çerçevede yapılan değişikliklerle birlikte, Parlamenter hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. Parlamenter sistemde tanımı yapılan Cumhurbaşkanı, yürütme erkini Meclisten güvenoyu alan Bakanlar kuruluyla birlikte kullanmaktayken, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde Cumhurbaşkanı, doğrudan halk tarafından seçilen “yürütme erki” konumuna gelmiştir. Yani Anayasa değişikliğinden önceki Cumhurbaşkanıyla, Anayasa değişikliğinden sonraki Cumhurbaşkanı arasında sadece isim benzerliği vardır. Anlam ve içerikleri farklıdır. Ayrıca, Anayasa Koyucu, Anayasa değişikliğine esas teşkil eden komisyon raporunda “Yine, yürürlükteki ve Teklif’te yer alan Anayasa hükümlerinde ‘Cumhurbaşkanı’ ifadesi aynen kullanılmakla beraber, mevcut hükümlere göre Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri ile yürütme içindeki konumu Teklif’le getirilen hükümlerde esaslı bir şekilde değiştirildiği ve bütünüyle farklı bir hükümet sistemi içinde Cumhurbaşkanının düzenlendiği açık bir husus olduğu için, Teklif’in kanunlaşması ile getirilen iki dönem seçilebilme imkânında bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce görev yapmış Cumhurbaşkanlarının görev dönemlerinin hesaba katılmayacağı tartışmasızdır” şeklinde bir açıklamaya yer vermiş ve Parlamenter sistemde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, yeni sistemde değerlendirmemesini amaçladığını ortaya koymuştur. Bu komisyon raporuna muhalefet partilerinden hiç bir itiraz gelmemiş, hatta muhalefet milletvekilleri de bu açıklamayı desteklemiştir. Şimdi Altılı masa içinde bulunan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın bu Anayasa değişikliği teklifinin altında imzalarının bulunduğunu hatırlatmakta fayda var. Bununla birlikte, 20.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren bir kuralın, ancak bu tarihten sonra hüküm ifade edeceği de temel bir hukuk kuralıdır. Bu kuralı önceye uygulamak kanunların geriye yürütülmesi yasağına da açıkça bir aykırılık teşkil edecektir. Cumhurbaşkanımızın adaylığı önünde hukuken hiç bir tereddüt bulunmamasına rağmen Altılı Masanın konuyu bu şekilde gündeme taşıması, bir garabet, bir komedidir.
"Türkiye hukuksuzluk, kanunsuzluk ve başıbozukluğu ilke edinmiş bir muhalefet topluluğuna sahiptir."

Altılı masanın bugünkü ortak açıklamasından anladığım şu; Türkiye hukuksuzluk, kanunsuzluk ve başıbozukluğu ilke edinmiş bir muhalefet topluluğuna sahiptir. Üstelik altılı masa muhalefeti bu tavrı hukuki bir tavırmış gibi pazarlamaya çalışmaktadır.

16.04.2017 tarihinde gerçekleştirilen referandumda kabul edilerek, bir kısım hükümleri 27.04.2017, diğer hükümleri ise sırasıyla 30.04.2018 ve 09.07.2018 tarihlerinde yürürlüğe giren 21.01.2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanun ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda kapsamlı değişiklikler yapılmıştır.


Türkiye Büyük Millet Meclisi üye sayısının değiştirilmesinden Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yeniden yapılandırılmasına kadar çeşitli konularda önemli düzenlemeler öngören söz konusu Anayasa değişikliğinin temelini, hükümet sisteminin değiştirilmesi oluşturmaktadır.
Bu çerçevede yapılan değişikliklerle birlikte, Parlamenter hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. Parlamenter sistemde tanımı yapılan Cumhurbaşkanı, yürütme erkini Meclisten güvenoyu alan Bakanlar kuruluyla birlikte kullanmaktayken, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde Cumhurbaşkanı, doğrudan halk tarafından seçilen “yürütme erki” konumuna gelmiştir. Yani Anayasa değişikliğinden önceki Cumhurbaşkanıyla, Anayasa değişikliğinden sonraki Cumhurbaşkanı arasında sadece isim benzerliği vardır. Anlam ve içerikleri farklıdır.

Ayrıca, Anayasa Koyucu, Anayasa değişikliğine esas teşkil eden komisyon raporunda “Yine, yürürlükteki ve Teklif’te yer alan Anayasa hükümlerinde ‘Cumhurbaşkanı’ ifadesi aynen kullanılmakla beraber, mevcut hükümlere göre Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri ile yürütme içindeki konumu Teklif’le getirilen hükümlerde esaslı bir şekilde değiştirildiği ve bütünüyle farklı bir hükümet sistemi içinde Cumhurbaşkanının düzenlendiği açık bir husus olduğu için, Teklif’in kanunlaşması ile getirilen iki dönem seçilebilme imkânında bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce görev yapmış Cumhurbaşkanlarının görev dönemlerinin hesaba katılmayacağı tartışmasızdır” şeklinde bir açıklamaya yer vermiş ve Parlamenter sistemde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, yeni sistemde değerlendirmemesini amaçladığını ortaya koymuştur. Bu komisyon raporuna muhalefet partilerinden hiç bir itiraz gelmemiş, hatta muhalefet milletvekilleri de bu açıklamayı desteklemiştir. Şimdi Altılı masa içinde bulunan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın bu Anayasa değişikliği teklifinin altında imzalarının bulunduğunu hatırlatmakta fayda var.

Bununla birlikte, 20.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren bir kuralın, ancak bu tarihten sonra hüküm ifade edeceği de temel bir hukuk kuralıdır. Bu kuralı önceye uygulamak kanunların geriye yürütülmesi yasağına da açıkça bir aykırılık teşkil edecektir.

Cumhurbaşkanımızın adaylığı önünde hukuken hiç bir tereddüt bulunmamasına rağmen Altılı Masanın konuyu bu şekilde gündeme taşıması, bir garabet, bir komedidir.

Ankara HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.