Telgraf Gazetesi olarak Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal ile çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Tüm sorularımızı yanıtlayan Prof. Dr. Kazım Uysal’a bu bölümde üniversite öğrenci sayılarımızdaki düşüşleri, akademisyen yetersizliğini, aktif ve pasif öğrenci sayılarını konuştuk.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Üniversite öğrenci sayılarımızdaki düşüşler, akademisyen yetersizliği, aktif ve pasif öğrenci sayıları.

Zeynep DÖNMEZ:

Sayın Rektör, öğrenci sayılarımızda seneden seneye düşüş olduğu söyleniyor. Rakamlar değişebiliyor. Öğrenci sayılarımız neden düşüyor, ne eksik? Bazı bölümlerimiz kapalı. Akademisyenler Kütahya’yı tercih mi etmiyor? Aktif ve pasif öğrenci sayılarımızdan da bahsetmenizi rica edelim.

DPÜ Rektörü Prof. Dr. Kazım UYSAL:

Ben bir örnek vereyim size. Bizim akademisyen başına öğrenci sayımız araştırma üniversiteleri gibi 20 olsa 30 olsa dersiniz ki tamam.  Ama bizim bazı bölümlerimizde öğretim üyesine düşen öğrenci sayısı 150.

Zeynep DÖNMEZ:

O zaman akademisyenler mi yetersiz? Akademisyenler mi tercih etmiyor Kütahya’yı?

DPÜ Rektörü Prof. Dr. Kazım UYSAL:

Hayır. Tercih ediyorlar. Bizim öğrenci sayımız çok fazla. Şimdi hem öğrenci sayısını arttırın, diyeceksiniz. Hem de araştırma ve geliştirmede çok önde ol diyeceksiniz. Bu ikisi zıt oluyor. Eğer öğrenci sayısı artarsa diğerinde geri kalırsınız bu çok normal. İleri üniversitelerde akademisyene düşen öğrenci sayısı 20’dir 30 dur. Bizde bazı bölümlere 150 öğrenci düşüyor. Ortalaması ise akademisyen başına düşen öğrenci sayısı 50 oluyor. Dolayısı ile çok büyük bir eğitim yükü var. Bu yük altında çok iyi bir üniversiteyiz. Çok iyi bir yerdeyiz.

Bakın mesela Samsun da 2 bin küsur civarında akademisyen var. Biz de bine henüz ulaşmadı. Öğrenci sayımız aşağı yukarı aynı çoğu üniversitelerle ama akademisyen sayımız yetersiz. Ama bu açığı zamanla kapatacağız. İnşallah üniversitemizi çok daha iyi bir konuma getireceğiz.

Akademisyen yetersizliği de şöyle. Mesela yazılım mühendisliğine akademisyen bulamıyoruz. Sosyolojiye bulamıyoruz. Bu tercih etmedikleri için değil ülkemizin gerçeği bu. Bugün gidin Ankara’da bulamıyor. Yeni oluşan bilim dalları ve birden oluşan bilim dalları. Akademisyen yeteri kadar yetişmedi. Kütahya Anadolu’nun tam ortasında. Kütahya’ya gelmek isteyen o kadar çok insan var ki…

Zeynep DÖNMEZ:

Aktif öğrenci sayısı ve pasif öğrenci sayımızdan bahsedersek hocam…

DPÜ Rektörü Prof. Dr. Kazım UYSAL:

Bu her yerde böyledir. Bu gün pasif öğrenci sayısının çok olması sadece bizim üniversitemizin problemi değil. Diğer üniversitelerinde problemi. Sebep şu: istiyoruz ki öğrenci merkezli bir eğitim olsun, atılmasın hak verilsin… Öğrenci evleniyor, askere gidiyor, donduruyor. Dolayısıyla pasif öğrenci sayısı artıyor. Bununla birlikte de kaynaklar verimli kullanılamıyor.  Şu an 50 bin öğrencimiz var. 46 bin bandında. 10 bin tanesi pasif. Halbuki onların yerine 10 bin öğrenci gelse… Ama bu öğrenciler atılamaz ki hakkı. Askere gidecek, evlenecek, kayıt dondurması, iki sene ara vermesi hakkı. Bütün üniversitelerin hakkı.

Zeynep DÖNMEZ:

DPÜ’nün tercihlerde arka rakamlarda olduğunu görüyoruz. Öğrencilerimizin mesajları da böyle. Bu sebeple belediye başkanıyla, vali beylerle, şehrin diğer erkleriyle de görüşüyorum. Yazılarımda şundan bahsediyorum; öğrenciye göre şekil alan şehir olmayız. Eskişehir yakın örnek, Afyon keza bu konuda çok iyi gidiyor. Bizim ilerleyemememizin nedeni ne? Mesela öğrencilerin şuan kafelerden başka gidecek yerleri pek yok. Aktivite, etkinlik vs. Ama bu sadece sizin sorumluluğunuzda olan bir sorun değil. Şehrin bütün erklerinin sorunu. Ve bunun için yıllardır iyileştirmeler yapılmadı.

DPÜ Rektörü Prof. Dr. Kazım UYSAL:

Buradan ayrılan öğrenci memnuniyetle ayrılmaz ise, biz ne yaparsak yapalım, vatandaşımız ne yaparsa yapsın öğrenciden karşılığını bulamayız. Buradan giden öğrenciyi memnuniyetle göndereceğiz, mezun edeceğiz.

Zeynep DÖNMEZ:

Hatta burada kalması için bile çabalamamız gerekiyor değil mi?

DPÜ Rektörü Prof. Dr. Kazım UYSAL:

Kesinlikle… Öğrenci, kardeşini akrabasını arkadaşlarını teşvik edecek. Ancak bu şekilde üniversite değer kazanır. Onun için ben bu sorunun sadece üniversitelerde değil. Aynı zamanda vatandaşlarımızda olduğunu düşünüyorum.

Daha adil, daha sevecen… Kapısı birbirine bakan iki dairenin birinin fiyatı bin lira diğerinin 2 bin lira olmaması lazım. Birinde aile oturuyor, birinde öğrenci oturuyormuş.

Bu olmaz. Öğrenci tutar mecbur kalmış ama o algıyı değiştiremezsiniz sonra. Öğrenci sınava gelecek biri gelse almadı ikisi geldi almadı. Üçü geldi almadı… Sevmiyorum bu şehri dedi gitti. Bakın bunu telafi edemeyiz artık… Bu sadece bizim görevimiz değil hepimizin görevi. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi alt yapısı, kampüs güzelliği olarak ülkemizde çok önde gelen üniversitelerimizden bir tanesidir.