ESNAFI DİNLİYORUM GÖZLERİM KAPALI

Esnaflar dertlerini anlatmak için kapı kapı gezdiler

 

Geçtiğimiz günlerde her sektörden, özellikle öğrenci ile bağlantılı olan yurt işletmecileri, kafe işletmecileri, emlak, berber gibi sektörler oluşan esnaf temsilcileri; Kütahya Dumlupınar üniversitesi Yönetimi'nin tümden uzaktan eğitim kararı aldığı takdirde yaşayacakları sorunları anlatmak için çalınmadık kapı bırakmadılar. Tek tek şehrin idareci ve yöneticileriyle görüştüler. Esnaf olarak zor durumda olduklarını belirten temsilciler pandemiden dolayı mart ayından bu yana yaşadıkları zor süreci ve bundan sonrasında da uzaktan eğitim kararı ile oluşabilecek geçim kaygılarını anlattılar. 

 

Esnaflar; “geleceğimizi göremiyoruz… Tükeniyoruz…”

 

Pandemiden dolayı öğrencilerinde olmayışı ile birlikte mart ayından beri sıkıntı çektiklerini, kimi esnafın iş yerini kapattığını, birçok esnafın ise borçlarını ve kiralarını ödemekte çok zorluk yaşadıklarını, hatta ödeyemeyen esnafında çoğunlukta olduğunu, ifade ettiler. 

 

Kütahya'da üniversitenin kapalı olmasından dolayı sıkıntılarını dile getiren esnaflar; “Pandemiden dolayı öğrencilerin şehirden gitmesinden bu yana çok zorluk yaşıyoruz. Kiralarımızı ödeyemiyoruz. Ekonomik olarak bir kaynağımız yok. Üniversitemizin tekrar açılmasını istiyoruz. Öğrencinin yokluğundan etkilenen sektörleri belirledik. Dertlerimizi dile getirmek istedik.“ dediler.

 

Esnaf Odaları'nın da kendilerini yeterince savunabildiğini düşünmediklerini söyleyen esnaflar; Bizler için bir gayretlerini göremiyoruz. Gösterdiklerini söyleseler de bizler için bu yeterli değil, ifadelerini kullandılar. 

 

Yaptıkları görüşmelerde tek tek esnafların durumlarını izah eden temsilcilerden Yurt İşletmecisi esnafımız;  

 

“Kütahya da yanlış bir algı var; Kütahya esnafı için şunu söyleyebilirim. En azından istihdam yaratan bu ülkeye vergi veren ve Kütahya da ekonominin dönmesinde bel kemiğinde olan bir gruptan bahsediyoruz. Bu insanlar geçmişte çok para kazanıp da, pandemi dönemi içerisinde; eyvah pandemi oldu. Parasız kaldık, diyen insanlar değil.

 

Ben şahsım adına pandemi süreci belki atlatabilirim ama benim yanımda çalışan insanların bunu atlatır gibi bir şansı yok. İşten çıkartmak zorunda kaldığımız her bir kişi bir aile demek. Bu aileler ortalıkta kalacaklar, iş yok. Bu tek bir kişinin ya da tek bir yöneticinin sorunu da değil. Yani Kütahya da tüm paydaşların bir araya gelmesi gerekir. 

 

Evet, kim ne derse desin Kütahya ekonomisi öğrenciye bağlı bir kere bunu kabul, şapkayı önümüze koymamız lazım. Bu bugün değil geçmişten gelen bir sorun ama bu dönemde şu pandemi süreci ile ilgili hükümetimiz, valiliğimiz, yerel yetkililer kimse Kütahya'ya özel bir ekonomik tedbir paketi ya da buna benzer destek düşünmeliler. Çünkü bir tarafın gücüyle bu esnaf, Kütahya kalkınamaz. Tüm paydaşların bir araya gelip düşünmesini ve değerlendirmesini istiyoruz biz. 
Kapısını çaldığımız herkes ilgilendi, sağ olsunlar. Ama çözüm noktasında esnaf yine yalnız. Bu aileler yine ekmeksiz kalacak. Bizim niyetimiz bugünden yarının sorununu dile getirmek. Bununla ilgili herkes şapkasını önüne koyup düşünmelidir, diye düşünüyorum. Ben Kütahya'dan sorumluyum, o yüzden Kütahya için bunu istemekte gayet vatandaş olarak rahatım.”

 

Bir esnafımız ise;
 

“Kapı duvar. Gelirim yok, ben bu kirayı nasıl ödeyeyim. Uzlaşma yok. Dolaylı olarak çalışanlarımıza da ödeme yapamıyoruz. Hepimizin yaşadığı sorunlar bunlar. Bunun Aralık sonrası Kütahya için bir imtihan olduğunu şimdiden görmek ve tedbir almak gerekir. Biz tedbir almayalım demiyoruz asla. Memur gibi değil Kütahyalı olarak düşünmemiz gerekiyor. Hepsi bizim çocuğumuz fakat bir Uludağ Üniversitesi, bir Gazi Üniversitesi, bir Çanakkale üniversitesi; yüz yüze ya da hibrit sistemine geçtiyse… Mesela, Ankara. Sağlık Bakanımız açıkladı, Ankara vakanın olduğu en yüksek il şu an. Ama Ankara Gazi üniversitesi haftada üç gün okul, iki gün uzaktan eğitim, diye bunu açıkladıysa; Dumlupınar Üniversitesi'nde böyle bir sistem niye tercih edilmiyor? Bize desinler; senden şunu istiyorum, diğerinden bunu istiyorum, ne istiyorlarsa yapalım. Fazlasını yapalım. Sağlık… Ama diğer üniversitelerden farkı nedir, Dumlupınar Üniversitesi'nin?” dedi.

 

Kafe işletmecisi Serhat Güner;

 

“Burada, bütün öğrenci buraya gelsin istemedik. En azından bir kısmı gelsin dedik. Pandemi neymiş, demedik. Söylediğimiz şey; başka illerde de yapılan makul, kabul edilebilir; en azından bazı bölümlerin açılabileceği ve bizimde en azından çarkımızı döndürebileceğimiz, yine belki zarar noktasına geleceğimiz ama dükkânlarımızı kapatmayacağımız makul bir taleptir, anlatmak istediğimiz. Herkese gittik; Rektörümüze, Sayın Vali'mize, Belediye Başkanı'mıza, Dekanlarımızın bir kısmına… Hepsi bizi anladığını söylüyor ama mesele anlamak değil. Yani bizi anlamanız bizi kurtarmıyor. Bizi anlamanız için yapmanız gereken basit bir çözüm var. “Bu memlekette herkes hastalansın, pandemi yayılsın” demiyoruz biz. Bu memlekette, belki bin tane esnaf varsa bunu dörtle çarptığında 4 bin kişi belki totalde 20 bin kişi bu karardan direkt etkileniyor. 

 

Öğrencinin burayı tercih etme sebeplerinden bir tanesi de biziz. Mesela, bu memlekette yurtlar kapansa önümüzdeki süreçte bu öğrenciler nerede kalacak?” diyerek, yaşadıkları zorluklara getirilecek çözümün basit olduğunu, diğer üniversiteler gibi Dumlupınar Üniversitesi'nin de esnafı ve öğrencileri memnun edecek bir karar alması gerektiğini vurguladı.

 

SONUÇ; Alınan uzaktan eğitim kararı ile esnaf yakında kepenk indirecek hale gelebilir
Esnaf umduğunu bulamadı

 

Kütahya Yönetimi başta olmak üzere, seçilmiş ve atanmış bütün yönetimin kapısını çalan esnaf temsilcilerinin beklentisinin aksine karar çıktı.

 

Dumlupınar Üniversitesi Senato Kararıyla 2020-2021 eğitim ve öğretim yılının güz döneminde uzaktan eğitim kararı aldı. Alınan karara oldukça üzüldüklerini belirten esnaflar; seslerini duyurmak, sorunlarına çözüm bulmak için ellerinden geleni yaptıklarını, ancak alınan kararın hem kendilerine, hem istihdam sağladıkları insanlara, hem de Kütahya ekonomisine ciddi zarar verdiğini ifade ettiler. 

 

Uzaktan Eğitime Öğrencilerden de tepki yağıyor

 

Türkiye genelinde de uzaktan eğitim modeliyle güz dönemi eğitimini tamamlamak kararı alan üniversitelere öğrenciler Sosyal medya hesaplarından alınan karardan sonra tepki gösterdi.

 

Twitter'da, İnstagram'da ve çeşitli platformlarda okulların ya yüz yüze eğitim ile ya da hibrit denilen (uzaktan eğitim ve yüz yüze karma eğitim modeli) ile eğitimlerine başlamak istediklerini belirten birçok öğrenci pandemi sürecinde yaşadıkları zorlukları ve alınan uzaktan eğitim kararı ile yaşayacakları zorlukları dile getirdiler.

 

Aylardır boş evlerine kiralarını ödemeye devam ettiklerini, ödemedikleri takdirde boşaltmalarının istendiğini dile getirdiler. Güz Döneminde uzaktan eğitim alacaklarını ancak bahar döneminde nasıl bir eğitim modeliyle karşılaşacaklarını bilmediklerini ifade eden öğrenciler;“ Nasıl bir karar alınacağını bilmediğimizden evlerimizi boşaltmak, düzenlerimizi bozmak istemedik. Pandemi boyunca 6 aydır boş eve kira veriyor, faturalarımızı ödemeye devam ediyoruz. Güz dönemi için uzaktan eğitim kararı alındı. Evlerimizi boşaltsak, bahar dönemi yüz yüze ya da hibrit sistemi kararı alınırsa binlerce öğrenci ne yapacağız, neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz.” Dediler. 

 

Ekonomik, sosyolojik ve psikolojik olarak yasadıkları süreçlerden çok etkilendiklerini dile getiren öğrenciler; “kendi memleketimizde de evimizden hiç çıkmıyor, değiliz. Uygulamalı derslerin uzaktan eğitimle olmasından verim alamayacağız. Kurallara ve tedbirlere uyarak; hibrit yöntemi ile uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitim alarak okullarımıza devam etmek istiyoruz. Uzaktan eğitim isteyen öğrencilere uzaktan, hibrit isteyen öğrencilere de bu yöntem sağlanmalı, diğer üniversitelerde olduğu gibi. Önceliğimiz, sağlık. Ama hayat devam ediyor. Biz iyi ve etkin, verim alabileceğimizi düşündüğümüz şekilde eğitim almak istiyoruz. Ankara vaka oranı en yüksek il. Ancak hibrit sistemi ile devam etme kararı aldı, mesela. Bunun gibi birçok üniversite bu yönde karar aldı. Alınan uzaktan eğitim kararından memnun değiliz.” Paylaşımlarında bulundular.