AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay Muhalefetin Açıklamalarına Tepki Gösterdi. Şehir Adına Taş Üstüne Taş Koymamış İnsanlar…

(TG) - Telgraf Gazetesi |
 

AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay Muhalefetin Açıklamalarına Tepki Gösterdi. Şehir Adına Taş Üstüne Taş Koymamış İnsanlar…

CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap ve millet ittifakından il başkanlarının kamuoyuna lanse ettiği “Şehir Hastanesi’nin açılışının yine ertelendiği ve Kütahya’nın oyalandığı iddiası” üzerine kamuoyuna doğru bilgiyi aktarabilmek adına AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay’la görüşme sağladık. Önsay’dan Şehir Hastanesi’nin son durumu hakkında bilgi istedik.

Şehir hastanesinin son durumu hakkında bilgi veren Mustafa Önsay, muhalefetin deprem felaketi içerisinde siyaset yürüttüğü belirtirken, şehir hastanesi inşaatında çalışan işçilerin deprem bölgesinde yaşadıklarını, deprem felaketi yaşanınca ailelerinin yanına gittiklerini, arama kurtarma çalışmaları için hastane yapımında kullanılan iş makinalarının ve teçhizatlarında deprem bölgesine gönderildiğini, bu sebeple çalışmaların yavaşladığını vurguladı. Önsay, şehir hastanesinin inşaatının tamamlandığı, yurt dışından gelecek olan cihazların temin süresinin beklenildiğini ifade ederken çalışmaların devam ettiğini söyledi. Önsay açıklamasında şöyle konuştu: “ÇALIŞANLARIN ÇOĞU DEPREM BÖLGESİNDE İKAMET EDİYOR” Malumunuz olduğu üzere 6 Şubat sabaha karşı 04:17’de meydana gelen deprem sonrası Türkiye’deki yatırımlarla ilgili pek çok şey değişti. Tabi bu büyük felaket karşısında devlet yatırımlarının da sekteye uğradığını gördük. Şehir Hastanesi özel bir yatırım. Burada deprem öncesi ve şubat itibari ile çalışan sayısı 2200’lerden fazlaydı. “ÇALIŞANLAR DEPREM BÖLGELERİNDEKİ AİLELERİNİN YANLARINDAYDI” Bu çalışanların çoğu doğu illerimizden, deprem bölgelerinden gelen insanlardı. Tabi çalışanların eşleri, dostları, akrabaları depremden zarar görünce belki de enkaz altında kalınca tüm çalışanlar memleketlerine gitmek durumunda kaldılar. Tabi böyle olunca sayılar aşağıya düştü. Hastanenin yapımı ile ilgili işlerin hepsi yavaşlamak durumunda kaldı. “İŞ MAKİNALARI DEPREM BÖLGELERİNE GÖNDERİLDİ” Bunun dışında ülkemizde pek çok yer ve firmalardaki iş makinaları, büyük jeneratörler gibi tüm cihaz, teçhizat, araç ve gereçlerin hepsi deprem bölgesine gönderildi. Böyle olunca tabii ki çalışmalar durdu. “HASTANE İNŞAATININ ZATEN YÜZDE 95 BİTTİ” Şu an tekrar hızlanıyor, şirket çok gayret gösteriyor. Eski sayısına ulaşıyoruz. Hastanemiz inşaat olarak zaten %95 civarında bitti. Şu an yurtdışından alınmış görüntüleme gibi tıbbi birçok cihazların gelmesini bekliyoruz. O cihazlar geldiğinde, kurulduğunda zaten hastaneyi açacağız. “YURTDIŞINDAN CİHAZLARIN GELMESİNİ BEKLİYORUZ” Orası otel değil, hastane. Binanın varlığı yetmiyor, içindeki cihazların gelmesi bekleniyor. Bunun dışında personel alımları başlıyor. Bu personellerin oryantasyon süreçlerinin sağlanması gerekiyor. Şehir hastanesi çok büyük ve donanımlı bir hastane. “ŞEHİR ADINA TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYMAMIŞ İNSANLAR…” Muhalefetin her zaman olduğu gibi beyanatlarını görüyoruz. Hayatında hiçbir zaman şehir adına taş üstüne taş koymamış insanlar olduklarından, Allah bunlara hiç iktidar yüzü göstermediği için Bunlara böyle şeyler çok eğlenceli geliyor. Tabi birde gazetecilerimizin tavırları var. Muhalefetin beyanatlarının yanına bundan sekiz ay önceki, bir sene önceki hastane fotoğraflarını sanki hastane o haldeymiş gibi paylaşmaya da utanmıyorlar. Bu basın etiği açısından, ahlak ve seviyesi açısından çok büyük bir ayıp, arkadaşları da o haberi kamuoyuna yanlış lanse eden gazetecileri de kınıyorum. Burada ne varsa onu göstermek onların görevidir, fazlasını gösterin demiyoruz; olanı gösterin diyoruz. Orada bitmiş bir hastane var ama o gazeteciler hala eski fotoğraflarla, vinçlerin bulunduğu fotoğrafları paylaşıyorsa bu o gazetecilerin niyetinin de ne olduğunu gösterir. “DEPREM FELAKETİ İÇERİSİNDEYKEN BU YAPTIKLARINDAN ONLAR UTANMIYOR, BEN ONLAR ADINA UTANIYORUM” Bu sabah saatlerinde Bolu ilimizde deprem oldu, Allah korusun, yarın bir gün Kütahya’da da olabilir. Ülkemizin başında çok büyük felaketler var. Bunu deprem bölgesine giden insanlar görüyor. Oradaki insanlar içecek suya, yiyecek ekmeğe muhtaçken burada bu deprem kaynaklı birtakım eksiklikleri konuşuyor olmak, bunlar üzerinden siyaset mantığı çıkarabilmek, seçim aracı yapmak ancak böyle çapsızlara yakışır. Demeçlerini görüyoruz, boy boy fotoğraflarını görüyoruz, üzülüyorum. Allah milletimize bunların eline bırakmasın. Bu insanlar bu kadarlık insanlar çapları da bu, kafaları da bu, ahlakları da bu yani. “BİZİMDE BU HASTANEYE İHTİYACIMIZ VAR” Hastane konusuna tekrar geleyim. Yaşadığımız felaketten dolayı tarih vermemiz uygun değil. Ben de isterim bir tarih verebileyim. Şartlarımızı zorluyoruz, çalışmalar işçilerimizin gelmesiyle birlikte devam ediyor. En kısa sürede tamamlayacağız, zaten inşaatı bitti dediğim gibi. Sipariş edilen cihazların gelmesini bekliyoruz. Biz de hemen bitsin, istiyoruz. Bizler de bu şehirde yaşıyoruz, bizimde çoluğumuz çocuğumuz var. AK Parti teşkilatının da çoluğu çocuğu var. Bu hastaneye neticede biz de muhtacız. Bu muhalefetin mantığını anlamış değilim. Kütahyalı bir insan olarak bu işi yapıyoruz, bu şehirde güzel şeyler olsun diye mücadele ediyoruz. Firma zaten elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyor, kendimde görüşüyorum. BİZİM AKLIMIZ DEPREM BÖLGESİNDEKİ İNSANLARIMIZLA AMA ONLARIN GÜNDEMİ SİYASET.” Aslında bir açıklama yapacaktık fakat deprem üzerine bu tür şeyleri konuşmak istemedim. Siz istediğiniz için konuşuyorum. Bunları konuşmak çok ahlaki gelmiyor, deprem felaketini orada insanların canı yanarken mazeret olarak da sunmak hoş değil, bunu da istemiyoruz. “FELAKET İÇERİSİNDEN SİYASET YAPMAK BENİM AHLAKIMA UYGUN DEĞİL, KENDİLERİNE YAKIŞANI YAPIYORLAR” Yaşadığımız felaket ortada oradaki insanın hallerini biliyoruz, onların üzerine bir şeyler konuşmakta benim ahlakıma çok uygun gelmiyor o yüzden toplu bir basın açıklaması yapmak istemedik. Vatandaş her şeyin farkında zaten, ben neyi söyleyeceğim? “BAKKAL AÇMIYORUZ” Neden bu muhalefetin felaket ortasında seçim yatırımı için yaptığı yanlış algıları düzeltme gereği ve söyleme gereği duyuyoruz, şu zor zamanlarda bunlarla mı uğraşacağız? Bu doğru değil. Onların orada şov yapması, benim burada konuyu açıklık getirmeye çalışmam, onlara cevap veriyor olmam da deprem bölgesinde ki felaket üzerine çok ayıp geliyor. Buraya bir bakkal muamelesi yapmak hoş değil Bakkal açmıyoruz, Şehir hastanesi açıyoruz. Özel Haber Röportaj : Zeynep Dönmez  
CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap ve millet ittifakından il başkanlarının kamuoyuna lanse ettiği “Şehir Hastanesi’nin açılışının yine ertelendiği ve Kütahya’nın oyalandığı iddiası” üzerine kamuoyuna doğru bilgiyi aktarabilmek adına AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay’la görüşme sağladık. Önsay’dan Şehir Hastanesi’nin son durumu hakkında bilgi istedik.

Şehir hastanesinin son durumu hakkında bilgi veren Mustafa Önsay, muhalefetin deprem felaketi içerisinde siyaset yürüttüğü belirtirken, şehir hastanesi inşaatında çalışan işçilerin deprem bölgesinde yaşadıklarını, deprem felaketi yaşanınca ailelerinin yanına gittiklerini, arama kurtarma çalışmaları için hastane yapımında kullanılan iş makinalarının ve teçhizatlarında deprem bölgesine gönderildiğini, bu sebeple çalışmaların yavaşladığını vurguladı. Önsay, şehir hastanesinin inşaatının tamamlandığı, yurt dışından gelecek olan cihazların temin süresinin beklenildiğini ifade ederken çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Önsay açıklamasında şöyle konuştu:

“ÇALIŞANLARIN ÇOĞU DEPREM BÖLGESİNDE İKAMET EDİYOR”

Malumunuz olduğu üzere 6 Şubat sabaha karşı 04:17’de meydana gelen deprem sonrası Türkiye’deki yatırımlarla ilgili pek çok şey değişti. Tabi bu büyük felaket karşısında devlet yatırımlarının da sekteye uğradığını gördük. Şehir Hastanesi özel bir yatırım. Burada deprem öncesi ve şubat itibari ile çalışan sayısı 2200’lerden fazlaydı.

“ÇALIŞANLAR DEPREM BÖLGELERİNDEKİ AİLELERİNİN YANLARINDAYDI”

Bu çalışanların çoğu doğu illerimizden, deprem bölgelerinden gelen insanlardı. Tabi çalışanların eşleri, dostları, akrabaları depremden zarar görünce belki de enkaz altında kalınca tüm çalışanlar memleketlerine gitmek durumunda kaldılar. Tabi böyle olunca sayılar aşağıya düştü. Hastanenin yapımı ile ilgili işlerin hepsi yavaşlamak durumunda kaldı.

“İŞ MAKİNALARI DEPREM BÖLGELERİNE GÖNDERİLDİ”

Bunun dışında ülkemizde pek çok yer ve firmalardaki iş makinaları, büyük jeneratörler gibi tüm cihaz, teçhizat, araç ve gereçlerin hepsi deprem bölgesine gönderildi. Böyle olunca tabii ki çalışmalar durdu.

“HASTANE İNŞAATININ ZATEN YÜZDE 95 BİTTİ”

Şu an tekrar hızlanıyor, şirket çok gayret gösteriyor. Eski sayısına ulaşıyoruz. Hastanemiz inşaat olarak zaten %95 civarında bitti. Şu an yurtdışından alınmış görüntüleme gibi tıbbi birçok cihazların gelmesini bekliyoruz. O cihazlar geldiğinde, kurulduğunda zaten hastaneyi açacağız.

“YURTDIŞINDAN CİHAZLARIN GELMESİNİ BEKLİYORUZ”

Orası otel değil, hastane. Binanın varlığı yetmiyor, içindeki cihazların gelmesi bekleniyor. Bunun dışında personel alımları başlıyor. Bu personellerin oryantasyon süreçlerinin sağlanması gerekiyor. Şehir hastanesi çok büyük ve donanımlı bir hastane.

“ŞEHİR ADINA TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYMAMIŞ İNSANLAR…”

Muhalefetin her zaman olduğu gibi beyanatlarını görüyoruz. Hayatında hiçbir zaman şehir adına taş üstüne taş koymamış insanlar olduklarından, Allah bunlara hiç iktidar yüzü göstermediği için Bunlara böyle şeyler çok eğlenceli geliyor. Tabi birde gazetecilerimizin tavırları var. Muhalefetin beyanatlarının yanına bundan sekiz ay önceki, bir sene önceki hastane fotoğraflarını sanki hastane o haldeymiş gibi paylaşmaya da utanmıyorlar. Bu basın etiği açısından, ahlak ve seviyesi açısından çok büyük bir ayıp, arkadaşları da o haberi kamuoyuna yanlış lanse eden gazetecileri de kınıyorum. Burada ne varsa onu göstermek onların görevidir, fazlasını gösterin demiyoruz; olanı gösterin diyoruz. Orada bitmiş bir hastane var ama o gazeteciler hala eski fotoğraflarla, vinçlerin bulunduğu fotoğrafları paylaşıyorsa bu o gazetecilerin niyetinin de ne olduğunu gösterir.

“DEPREM FELAKETİ İÇERİSİNDEYKEN BU YAPTIKLARINDAN ONLAR UTANMIYOR, BEN ONLAR ADINA UTANIYORUM”

Bu sabah saatlerinde Bolu ilimizde deprem oldu, Allah korusun, yarın bir gün Kütahya’da da olabilir. Ülkemizin başında çok büyük felaketler var. Bunu deprem bölgesine giden insanlar görüyor. Oradaki insanlar içecek suya, yiyecek ekmeğe muhtaçken burada bu deprem kaynaklı birtakım eksiklikleri konuşuyor olmak, bunlar üzerinden siyaset mantığı çıkarabilmek, seçim aracı yapmak ancak böyle çapsızlara yakışır. Demeçlerini görüyoruz, boy boy fotoğraflarını görüyoruz, üzülüyorum. Allah milletimize bunların eline bırakmasın. Bu insanlar bu kadarlık insanlar çapları da bu, kafaları da bu, ahlakları da bu yani.

“BİZİMDE BU HASTANEYE İHTİYACIMIZ VAR”

Hastane konusuna tekrar geleyim. Yaşadığımız felaketten dolayı tarih vermemiz uygun değil. Ben de isterim bir tarih verebileyim. Şartlarımızı zorluyoruz, çalışmalar işçilerimizin gelmesiyle birlikte devam ediyor. En kısa sürede tamamlayacağız, zaten inşaatı bitti dediğim gibi. Sipariş edilen cihazların gelmesini bekliyoruz.

Biz de hemen bitsin, istiyoruz. Bizler de bu şehirde yaşıyoruz, bizimde çoluğumuz çocuğumuz var. AK Parti teşkilatının da çoluğu çocuğu var. Bu hastaneye neticede biz de muhtacız. Bu muhalefetin mantığını anlamış değilim. Kütahyalı bir insan olarak bu işi yapıyoruz, bu şehirde güzel şeyler olsun diye mücadele ediyoruz. Firma zaten elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyor, kendimde görüşüyorum.

BİZİM AKLIMIZ DEPREM BÖLGESİNDEKİ İNSANLARIMIZLA AMA ONLARIN GÜNDEMİ SİYASET.”

Aslında bir açıklama yapacaktık fakat deprem üzerine bu tür şeyleri konuşmak istemedim. Siz istediğiniz için konuşuyorum. Bunları konuşmak çok ahlaki gelmiyor, deprem felaketini orada insanların canı yanarken mazeret olarak da sunmak hoş değil, bunu da istemiyoruz.

“FELAKET İÇERİSİNDEN SİYASET YAPMAK BENİM AHLAKIMA UYGUN DEĞİL, KENDİLERİNE YAKIŞANI YAPIYORLAR”

Yaşadığımız felaket ortada oradaki insanın hallerini biliyoruz, onların üzerine bir şeyler konuşmakta benim ahlakıma çok uygun gelmiyor o yüzden toplu bir basın açıklaması yapmak istemedik. Vatandaş her şeyin farkında zaten, ben neyi söyleyeceğim?

“BAKKAL AÇMIYORUZ”

Neden bu muhalefetin felaket ortasında seçim yatırımı için yaptığı yanlış algıları düzeltme gereği ve söyleme gereği duyuyoruz, şu zor zamanlarda bunlarla mı uğraşacağız? Bu doğru değil. Onların orada şov yapması, benim burada konuyu açıklık getirmeye çalışmam, onlara cevap veriyor olmam da deprem bölgesinde ki felaket üzerine çok ayıp geliyor. Buraya bir bakkal muamelesi yapmak hoş değil Bakkal açmıyoruz, Şehir hastanesi açıyoruz.

Özel Haber

Röportaj : Zeynep Dönmez

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.